Yılın son günü. Koca bir yılı tek yazıya sığdırmanın zor olduğunu bilerek bize göre 2014’de tarıma damgasını vuran gelişmeleri özetliyoruz.
1- Neresinden bakarsanız bakın 2014 yılı tarım için çok zor bir yıldı. Kuraklık, don, dolu, fırtına, aşırı yağış, aşırı sıcak olmak üzere felaketler üst üste yaşandı. Bu felaketlerden etkilenmeyen tarım ürünü kalmadı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2014’de önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 6.6 ve meyvelerde yüzde 6.2 azalırken, sebzelerde ise binde 4 oranında artış oldu. Ürün bazında bakıldığında buğdayda yüzde 13.8, arpada yüzde 20.3, çeltikte yüzde 7.8, nohutta yüzde 11.1, kırmızı mercimekte yüzde 17.7, tütünde yüzde 24.9, elmada yüzde 20.7, kayısıda yüzde 65.4, fındıkta yüzde 25 ve cevizde yüzde 14.8 oranında düşüş oldu.
2- Kuraklık ve diğer doğal afetlerin etkisi ile tarım sektörü, bu yılın ilk 9 aylık döneminde yüzde 3 küçüldü. Aynı dönemde ekonomideki büyüme yüzde 2.8 oldu. Bu yılın 3.çeyreğinde tarımdaki küçülmenin yüzde 4.9 olduğu dikkate alındığında 2014’ün küçülme ile kapanacağı söylenebilir.
3- Geçen yıl 8.7 milyar lira olan tarım destekleri 9.5 milyar liraya çıkarıldı. Alan bazlı destekler kapsamında gübre ve mazot desteğinde bir kaç kuruşluk artış yapılırken fark ödemesi (prim) desteklerinde 17 üründen sadece ayçiçeği ve pamuk primi artırıldı. Hayvancılıkta ilk kez çoban istihdamına destek getirildi. Ayrıca, kalkınma bölgelerinde toplam 35 ilde yüzde 80’e varan oranda hibe desteği sağlandı.
4- Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından “Aile Çiftçiliği” yılı olarak kabul edilen 2014’te, yüksek girdi maliyetleri ve yanlış tarım politikaları sonucunda Türkiye’de daha çok aile çiftçilikten,tarımdan çekilmek zorunda kaldı.
5- Bu yıl deyim yerindeyse zeytinciliğin “kara yılı” oldu. Zeytin üretimi de olumsuz hava şartlarından olumsuz etkilendi. Ama bundan daha büyük felaket insan eliyle oldu. Manisa Soma’ya bağlı Yırca Köyü’nde yasalar hiçe sayılarak 6 bin zeytin ağacı kesildi. Zeytinciliğin idam fermanı olarak bilinen yasa değişikliği ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmeyi bekliyor.
6- Geçmiş yıllarda olduğu gibi üretimi,üreticiyi ithalatla terbiye anlayışı egemen oldu. Bakanlar Kurulu Kararı ile Toprak Mahsulleri Ofisi’ne toplam 4.2 milyon ton buğday, arpa, mısır ve pirinç ithalat yetkisi verildi. Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü’ne sıfır gümrükle 15 bin ton sığır eti ithalat yetkisi verildi. Bununla da yetinilmedi kırmızı et fiyatının artması üzerine besilik dana ithalatına izin verildi. İlk kez süt ithalatı gündeme getirildi. Dünyanın en büyük fındık üreticisi ve ihracatçısı olan Türkiye, tarihinde ilk kez fındık ithalatını konuştu.
7- Dünyanın ve Türkiye’nin en büyük fındık ihracatçısı Trabzon merkezli Oltan Gıda, İtalyan çikolata devi Nutella’nın üreticisi Ferrero tarafından satın alındı. Böylece yıllık 1.7 milyar dolarlık ihracat geliri olan fındık ihracatının yarısı yabancı şirketlerin eline geçti.
8- Onuncu Kalkınma Planı ve bu çerçevede tarım, gıda, su ürünleri, hayvancılık gibi tarım ile ilgili Özel İhtisas Komisyon Raporları ile tarımda gelecek 5 yılın hedefleri belirlendi. Cumhuriyet Halk Partisi, “Cumhuriyet’in 100.Yılına Doğru Yeni Tarım Düzeni” başlıklı Tarım Programı’nı açıkladı. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Rekabet Gücü’ başlığıyla tarım konusunda kapsamlı bir rapor hazırladı.
9- Yerel Yönetimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Yerel seçimden sonra Büyükşehir Yasası kapsamında Türkiye’deki 16 bin 200 köy mahalleye dönüştü. Ayrıca Torba Yasa ile mera alanları imara açıldı. Böylece bu iki değişiklikle kırsal alanlar ranta açıldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ise yeni bir hükümet kuruldu. yeni hükümet tarımda bir politika değişikliğine gitmedi.
10- Çiftçiler biber gazıyla tanıştı. Elektrik borcunu ödemediği için elektriği kesilen çiftçiler özellikle Güneydoğu Anadolu’nun çeşitli illerinde eylemler yaptı. Biber gazıyla müdahale edildi. Elektrik borcu olan çiftçi tarım desteği alamayacak hükmü getirildi.
11- Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Yasası değiştirilerek tarım arazilerinin bölünmesini,bölünerek satılmasını engelleyecek yasal düzenleme yapıldı.
12- Her ay enflasyon verileri açıklandığında gıda fiyatlarındaki artış gündem oluşturdu. Özellikle Merkez Bankası açıklamalarında işlenmemiş tarım ürünleri ile gıda ürünleri fiyatındaki artışın enflasyonu olumsuz etkilediği açıklamaları dikkat çekti.
13- Batılı ülkelerin yaptırımlarına karşı, Rusya Federasyonu’nun özellikle Avrupa Birliği’ne yönelik ambargosu tarım sektörü için yeni fırsatlar yarattı. Ancak yılın son döneminde Rusya’nın ekonomik krizle karşı karşıya kalması avantajı dezavantaja dönüştürdü. Rusya buğday ihracatına sınırlama getirdi.
14- Avrupa Birliği 13 Aralık 2014 itibariyle gıda etiketlerinde değişiklik yaparak tüketiciyi koruma önlemlerini artırdı.
15- Fast-Food’a karşı dünyada hızla yayılan Slow Food hareketi İtalya Torino’da yapılan dünya toplantısında aile çiftçiliğini, yerelde üretimi öne çıkardı. Açlıkla mücadeleyi, yerelde ve tarımsal üretimi kültürüyle birlikte yaşatmayı hedefleyen Slow Food aynı zamanda ülkelerin ve şirketlerin başka ülkelerde toprak almasını “toprak gaspı” olarak ilan etti.
16- Genetiği Değiştirilmiş Ürünler(GDO) yine gündemdeydi. Bebek mamalarında GDO bulunması,yemlerde izin verilmeyen genlerin ithal edilmesi yankı uyandırdı. Hükümet, ithalatta binde 9 oranında GDO bulaşmasına izin verdi. Avrupa Komisyonu, GDO konusunda Avrupa Birliği üyesi her ülkenin kendisinin karar vermesi yönünde bir yol seçti.
17- On binlerce ziraat,gıda, su ürünleri mühendisi, tarım teknisyeni ve tarımda çalışacak diğer meslek sahipleri 2014’te de hüsrana uğradı. Atamaları yapılmadı.
Sağlık ve mutluluk dileklerimizle yeni yılınızı kutlar, 2015’in barış ve kardeşliğin egemen olduğu verimli bir yıl olmasını dileriz.
Ali Ekber YILDIRIM / TARIM DÜNYASINDAN
aey@dunya.com
Kaynak: Dunya.com