Yeni ihracat destek programı kapsamındaki ‘Organik Ürünler İçin Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi Projesi’nin tanıtımı Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirildi Dünya organik ürün pazarı 51 milyar dolara ulaştı.
Geçen yıl 200 milyon doların üzerinde ihracat yapıldı Desteklerle, en az 5 ülkeye 1 milyon doların üzerinde ihracat yapan firma sayısını artırmayı hedefliyoruz Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın (DTM) 2011’de uygulamaya koyacağı yeni ihracat destek programı kapsamında geliştirilen ‘Organik Ürünler İçin Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi Projesi’nin tanıtımı Ege İhracatçı Birlikleri’nde (EİB) gerçekleştirildi. Toplantıya Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürü İbrahim Şenel, EİB Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, EİB’ye bağlı birliklerin başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile organik ürün sektörünün temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan İbrahim Şenel, “Proje Bazlı Eğitim, Danışmanlık, Yurtdışı Pazarlama, Alım Heyeti ve Bireysel Danışmanlık Programları ve İstihdam Giderlerinin Desteklenmesi Programı” ile ihracatçı firma sayısını 48 bin 500’ün üzerine çıkarmayı, en az 5 ülkeye 1 milyon doların üzerinde ihracat yapan firma sayısını da artırmayı hedeflediklerini söyledi. Şenel, destekler kapsamında 600 civarında potansiyel işbirliği yapacak kuruluş bulunduğunu belirtti. Bürokrasinin tamamını bu kuruluşların taşıyacağını ve DTM olarak finansmanın yüzde 75’ini karşılayacaklarını ifade eden Şenel, proje hazırlayan kuruluşların İhracatı Geliştirme Merkezi’ne (İGEME) başvurması gerektiğini dile getirdi. Şenel, şöyle devam etti: “Başlangıç eğitimi olarak 400 bin dolar, her bir yurtdışına sektörel ticaret heyeti için 150 bin dolar, alıcı heyeti 100 bin dolar veriyoruz. Her proje için 2 uzman istihdam edilebilir. Ulaşımdan konaklamaya kadar tüm giderlerin yüzde 75’ini karşılıyoruz. Her kuruluş 5 proje yapabilir. Örneğin EİB’ye bağlı 12 birlik 5’er proje yapsa 60 proje eder. Böylece 120 kişiye istihdam sağlanır.”Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının 15 milyar dolar seviyesinde olduğunu vurgulayan İbrahim Şenel, 5-6 yıl içinde 30 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatının çok rahat şekilde yakalanabileceğine dikkat çekti.EİB Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ise, İzmir Organik Gıda Kümesi Projesi ile edindikleri deneyimleri Organik Ürünler İçin Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi Projesi’ne de aktaracaklarını ifade etti. “36 ay süre ile gerçekleştirmeyi düşündüğümüz proje ile organik ürün ihracatı yapan firmaları hedef pazar ve tüketici davranışları konusunda eğiteceğiz. Firmalara yönelik destek altyapısı kuracağız. Özel eğitim ve seminer programları düzenleyeceğiz” diye konuştu.
2013 enflasyon hedefi % 5
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 2011 yılı Para ve Kur Politikası’nı açıkladığı basın toplantısında, orta vadeli enflasyon hedefinin yüzde 5 olarak korunacağını belirtti. Hedef değişkeni olarak TÜFE’nin 12 aylık değişimi ile hesaplanan yılsonu enflasyon oranlarının esas alındığını kaydeden Yılmaz, enflasyon hedeflerinin hükümetle birlikte nokta hedefler olarak belirlendiğini söyledi.
Yılmaz, 2011 ve 2012 yılı için enflasyon hedefini daha önce yüzde 5,5 ve yüzde 5 olarak açıkladıklarını hatırlatarak, “2013 yılı hedefi ise OVP hazırlık sürecinde yine hükümet ile varılan mutabakata paralel olarak yüzde 5 olarak belirlenmiştir” dedi.
İktisadi bilimlerin sözleşme ve planlarında bu hedefi referans almasının enflasyondaki katılığı azaltarak, toplumsal refahı destekleyeceğini ifade eden Yılmaz, uzun vadede ise yapısal dönüşümün yakınsama ve reform süreci tamamlandıkça daha düşük enflasyon oranlarının hedeflenmesinin mümkün olabileceğini söyledi.
Son dönemde aldığı kararlarla büyük yankı uyandıran Merkez Bankası, 2011 yılına ilişkin olarak da üç önemli adım mesajı verdi. Başkan Yılmaz, gelecek yıla ilişkin atılması muhtemel üç adımı şöyle özetledi:
1- Önümüzdeki yıl içinde TL cinsi mevduat dışı yükümlülüklerden uygun görülenlerin vadelerinin uzamasını teşvik etmek amacıyla ayrı bir çalışma yapılacak.
2- Döviz tevdiat hesaplarının ve diğer yabancı para yükümlülüklerinin vadeleri uzaması için, yabancı paralar için uygulanan zorunlu karşılık oranlarının vade dilimlerine göre farklılaştırılması söz konusu olabilecek.
3- Özellikle daha kısa vadeli yükümlülükler için belirlenen zorunlu karşılık oranları kademeli bir şekilde artırılabilecek.