– OMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. ALİ KEMAL AYAN:
– “ANNE SÜTÜNDE TARIMDAN GELEN KİMYASAL ZEHİR ATIKLARI YANİ PESTİSİT MADDELERE ÇOK YOĞUN BİR ŞEKİLDE RASTLANMAKTADIR”
– OMÜ BAĞLI BAFRA MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. NECDET ÇAMAŞ:
– “TÜRKİYE’DE PETROLDEN SONRA EN FAZLA HARCAMA YAPTIĞIMIZ İTHALAT ALANI YAĞLI TOHUMLAR. YAĞLI TOHUMLARA 4 MİLYAR DOLAR HARCIYORUZ”
SAMSUN (İHA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne (OMÜ) bağlı Bafra Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Ayan, organik tarımın önemine değinerek, günümüzde yanlış tarım uygulamaları nedeniyle tarımda kullanılan kimyasalların oluşturduğu zehirli atıklar pestisit maddelere yoğun bir şekilde rastlanıldığını söyledi.
Çarşamba Belediyesi ve Aydınlar Ocağı’nın işbirliğiyle Cemil Şensoy Kültür Merkezi’nde ilçenin önemli bilimsel faaliyetlerinden biri olan Ali Fuad Başgil ve Çarşamba Sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyumun üçüncü oturumda organik tarım konusunda bilgi veren OMÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Ayan, bir ülkede toprak yoksa hastaysa, su kirliyse ihanetin ortada olduğunu kaydetti. Suya, toprağa ihanetin sulhu olmayacağını, bunun cezasını herkesin çekeceğini belirten Doç. Dr. Ayan, şuan tehlikeli bir dönem yaşandığını, gelecek için büyük endişelerin olduğunu ifade etti.
Tarımda kullanılan kimyasal maddelerin insanlar üzerinde olumsuz etkilerinin olduğunu ifade eden Ayan, “Geleceğimizin en uç noktasında yaşıyoruz. Anne sütünde tarımdan gelen kimyasal zehir atıkları yani pestisit maddelere çok yoğun bir şekilde rastlanmaktadır. Bu noktayla gelmiş olan tarımdaki kirliğimiz ve yapımız artık etrafımızda hasta insanları oluşturduk. Çevremizde kanser hastalarımız var ve artarak devam ediyor. Biz bir yerde yanlış yapıyoruz ve kırılma noktasına gelmişiz. Tarımda geldiğimiz kırılma noktasından, kırılmadan dümenimizi rotamızı çevirmemiz gerekli. Rotamızı toprağımıza su kaynaklarımıza yönlendirmeliyiz. Ürettiğimiz ürünlerin ihraç değerini artırmalıyız. Sağlıklı ve temiz tarıma hızlı bir şekilde geçmemiz gerekli. Organik ürün üretimine yönelmek için ciddi çalışmalar yapıyoruz” dedi.
OMÜ’ye bağlı Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necdet Çamaş, soya üretiminin dünyada hızlı artışına dikkat çekti. Türkiye’nin yağlı tohumlar ve soya üretimi eksikliği nedeniyle dışa bağımlılığına dikkat çeken Ayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ABD’de en fazla bitki soya. İşi gücü bırakmış soya üzerinde çalışıyorlar. Dünyanın en önemli yağlı tohumlarından birisi. Türkiye’de petrolden sonra en fazla harcama yaptığımız ithalat alanı yağlı tohumlar, ham yağ, yağlı tohumları ait küspe olduğunu bilirsek, bunun da sadece bunun yem ayağının 1.9 milyar dolar olduğunu ifade edersek, Türkiye’nin bu amaçla vermiş olduğu para 4 milyar dolardır. 4 milyar dolarla neler yapılacağını, ülkenin önemli bir meselesi olduğunu kanaatimiz ortaya çıkar. Yağlı tohumlarla ilgili desteklemenin az olması, ithalatın az olması büyük bir sorun. Soya üretimimiz 38 bin ton, ürün ihtiyacımız 1 milyon 480 bin ton. İhtiyacın ancak yüzde 2’sini karşılayabiliyoruz.”
OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Sezer, dünyadaki küresel ısınmaya paralel olarak Çarşamba’daki küresel ısınmaya dikkat çekti.
10 yıllık iklim değerlendirilmesine bakıldığında ortalama sıcaklığın 14 ila 16.2 derece olduğunu ifade eden Sezer, yarım derece artırışın bile iklimleri olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Sezer, “Çarşamba’nın iklimine baktığımız zaman çok aşırı oynamalar var. Bazı yıllar tarlamız sıcak ve kurak geçiyor. Şeftaliye bakıyoruz ağaçta var kasada yok. Yağışta istikrar yok. Yağış toplamları yıllık değişiyor” dedi.
Sezer, öncelikle birlik ve beraberliğin tarım faaliyetlerinde gösterilmesi gerektiğini, birlikte hareket edilmedikten sonra ilçenin tarım sorunlarını çözülemeyeceğine vurgu yaptı.