TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI EKER: -”TARIMSAL HASILADDA DÜNYA 8’İNCİSİYİZ, ANCAK OECD’NİN HENÜZ YAYIMLANMAMIŞ BİR RAPORUNUN HAZIRLANDIĞINI BİLDİRDİLER, ORADA 7’İNCİ GÖRÜNÜYORUZ” -”SEKİZ BUÇUK SENE ÖNCE 11’İNCİ İKEN BUGÜN BU BAŞARIYI YAKALADIK. SEKİZ BUÇUK YILDA TARIMDA NÜFUS ARTMADI, ÜRETİM ALANLARI ARTMADI. PEKİ, BU BAŞARININ ALTINDA NE VAR? AYNI ALANDA DAHA AZ İNSAN, DAHA ÇOK ÜRETİM YAPIYOR. YANİ VERİMLİLİK ARTIYOR” -”HALİHAZIRDA TÜRKİYE’DE ÇOK KÜÇÜK PARÇALARDAN OLUŞAN İŞLETME YAPISI VAR. BUNU DÜZELTMEYE ÇALIŞIYORUZ. İŞLETMELER BİRLEŞİRSE BİRTAKIM HİZMETLER ORTAK YAPILIR, MALİYETLER DÜŞER, VERİM VE ÜRÜN ARTAR. YENİ DÖNEM HEDEFİ, BÜTÜNÜYLE BU SORUNUN ÇÖZÜLMESİDİR”
BURSA (A.A) – Kamuran Akkuş – Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, ”Tarımsal hasılada dünya 8’incisiyiz, ancak Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatının (OECD) henüz yayımlanmamış bir raporunun hazırlandığını bildirdiler, biz orada 7’inci görünüyoruz. Sekiz buçuk sene önce 11’inci iken bugün bu başarıyı yakaladık” dedi.
Eker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sekiz buçuk yılda Türkiye’nin tarımsal hasılasının 23 milyar dolardan 61 milyar 800 milyon dolara çıktığını hatırlatarak, ”Nasıl oldu bu? Tarımda nüfus artmadı, tarımsal üretim alanları artmadı. Aynı alanda daha az insan, daha çok üretim yapıyor. İki kattan fazla üretim artışı var. Birim alandan elde edilen üretim artıyor demektir. Yani verimlilik artıyor” değerlendirmesini yaptı.
”Tarımsal hasılada dünya 8’incisiyiz ancak, OECD’nin henüz yayımlanmamış bir raporunun hazırlandığını bildirdiler, biz orada 7’nci görünüyoruz. 8,5 sene önce 11’inci iken bugün bu başarıyı yakaladık” diyen Eker, başarı çıtasını giderek yükselttiklerini ve 2023 yılı hedefinin ”ilk 5’e girmek olduğunu” vurguladı.
Eker, ”Türkiye bir zamanlar tarım alanında kendi kendine yeten ülkelerden biriydi” şeklindeki değerlendirme ve yaklaşımların, anlamlı olmadığını belirterek şöyle devam etti:
”Kendi kendine yeterlilik kavramı başka bir şeydir. Türkiye’de 50-60 sene, 70 sene önce hani şöyle bir söz vardı: ‘Dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyiz’. O söz çok anlamlı değil. Dünyada öyle bir ülke yok. Niye? Çünkü insanların çok değişik ihtiyaçları var, ürünlerin önemli bir kısmı coğrafya ile iklimle ilişkili. Her ülkede her ürün yetişmiyor ki. Türkiye 50 sene evvel yağlı tohum ithal ediyordu, şimdi etmiyor. Türkiye’nin sulanacak tüm alanlar sulanamadığı için yağlı tohum ihtiyacı büyüyor, tekstil sanayisi büyüyor, pamuk ihtiyacı çok. Pamuğu siz sulama olmadan üretebilir misiniz? Ama ihtiyacınız büyüyor. O zaman dışarıdan temin ediyorsunuz. Nüfusunuz artıyor, nüfusunuz arttıkça ihtiyaç artıyor. Sanayi büyüyor, büyüdükçe ham madde olarak kullanacağınız miktar artıyor.
Bütün ihtiyacınızın tamamını içeriden karşılayacağım derseniz böyle bir kavram yok. Böyle bir tarif, kavram ve böyle bir ülke yok. Bir tanesinin Türkiye olduğunu düşünün. Geriye kalan 6 ülke hangisi? Her ülke ithal de ediyor, ihraç da… Bu yanlış bir tarif. Ama dünyanın benimsediği ölçü şu: Tarımsal verimlilikte nereden nereye geldik? Tarımsal hasılada nereden nereye geldin, bu önemli.”
-”FAO, TÜRKİYE’Yİ ‘ÖRNEK ÜLKE’ OLARAK GÖSTERDİ”-
Türkiye’nin tarımsal hasıladaki artış konusunda çok başarılı olduğunu vurgulayan Mehmet Mehdi Eker, şunları kaydetti:
”BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO, Türkiye’nin bu başarısını, 2010’da ‘Başarıya giden yollar’ adıyla yayın haline getirdi ve tüm dünyaya ilan etti. Orada Türkiye’yi ‘örnek ülke’ olarak bütün dünyaya gösterdi. O açıdan Türkiye çok büyük, önemli bir mesafe kat etti. Fransa, İtalya, İspanya gibi Avrupa’nın en önemli 3 tarım ülkesini tarımsal hasıla açısından geride bıraktı. Bugün tarımsal hasıla açısından önümüzde olan ülkeler tabii coğrafya olarak çok çok büyükler. Mesela ABD, Çin, Hindistan, Brezilya, Arjantin… Bunların milyonlarca kilometrekare toprakları, tarım toprakları var. Milyarlarca nüfusları var. Bu ülkeler üretimleri sebebiyle Türkiye’nin önünde. Onun dışındakileri biz aşmışız ama birkaç ülke daha aşabilecek potansiyeli kendimizde görüyoruz. Türkiye doğru stratejiyle doğru politikayla bu ülkeleri de geçer. Onun için biz 2023 hedefimizi, dünyanın ilk 5 ülkesi arasına girmek olarak hedefledik. Asgari bir iki ülkeyi daha geçeceğimizi hesaplıyoruz. Doğru politikalarla, istikrar içinde sekiz buçuk yılda olduğu gibi istikrarlı yönetimle Türkiye büyümeye devam ederse, teknoloji geliştirme, mekanizasyon, tarım alanlarının ölçek ekonomisi yaklaşımıyla düzenlenmesi, işletme yapısının düzeltilmesi, miras yoluyla bölünmenin önüne geçilmesi, toplulaştırmanın yapılması, sulamanın yapılması… Bunlar zaman alan işler. Bunlar el değmemiş konular değil, bunlarda önemli mesafe kat ettik.”
Eker, ”ölçek ekonomisi” derken neyi kastettiğini şöyle anlattı:
”Halihazırda Türkiye’de çok küçük parçalı çok sayıda küçük parçalardan oluşan işletme yapısı var. Bunu düzeltmeye çalışıyoruz. Düzeltirsek, işletme ölçeğini büyütürsek maliyetleri azaltırız. Bölünmeyi önlememiz lazım. Diyelim ki 4 kardeş var her birinin 20-25 dönüm arazisi var. Bunlar birleşirse 80-100 dönümlük işletmeye dönüşür. Böylelikle birtakım hizmetler ortak yapılır; maliyetler düşer verim artar, o zaman ürün artar. Bütün Türkiye tarım arazilerinin, işletme büyüklüklerinin belirli bir ölçeğin üzerine çıkmasını sağlamamız lazım. Biz bunun üzerinde çalışıyoruz ve yeni dönem hedefi, bütünüyle bu sorunun çözülmesidir. Bu sorunu bütünüyle çözecek hale geleceğiz inşallah.”
Türkiye’nin yüzölçümünün 780 bin kilometrekare olduğunu hatırlatan Eker, ”Bir ülke ve bunun 24-25 milyon hektar alanında tarım yapılıyor. Bu 240-250 bin kilometrekarelik alan demektir. Bunu ABD ile Çin, Brezilya, Arjantin ve Endonezya ile bu büyük ülkelerle karşılaştırdığınız zaman Türkiye’nin alanı tabii çok sınırlı. Bizim yaptığımız şu: Biz birim alandan daha fazla ürün elde etmeye dönük tedbirler alıyoruz. Bu önemli. Bunu sağlamaya çalışıyoruz” dedi.