TGDF Genel Sekreteri Ersin Taranoğlu: “Ramazan fırsatçılarına müsaade etmeyeceğiz!”

0
999
TGDF Genel Sekreteri Ersin Taranoğlu: “Ramazan fırsatçılarına müsaade etmeyeceğiz!”

Ramazan öncesinde gıda piyasalarındaki son gelişmelerin değerlendirildiği Ramazan Ayı’na ilişkin toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri Ersin Taranoğlu, Ramazan öncesinde gıda fırsatçılarına müsaade etmeyeceklerini söyledi.

“Stokçuluk kalmamıştır” diyen Taranoğlu: “Bunun en önemli nedenlerinden biri, gelişen gıda ve içecek sanayimizin her mevsimde ve insanımızın istediği her çeşit gıda ve içeceği ülkenin en ücra köşesine kadar çok rahat bir şekilde ulaştırmasıdır. Ancak fırsatçılık vardır. Biz de fırsatçılara müsaade etmeyeceğiz. Bunu da hep birlikte el birliği ile başarabiliriz.” şeklinde konuştu.

TGDF Genel Sekreteri Ersin Taranoğlu, Ramazan öncesinde dünya ve Türkiye’de gıda piyasaları ve fiyatları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Taranoğlu; sektör olarak Ramazan hazırlıklarının tamam olduğunu, son birkaç ayda yaşanan kuraklık, don, dolu ve sel gibi olumsuzlar nedeniyle artan maliyetlerine karşın sanayicinin zam yapmadığını kaydetti.

Ramazan öncesinde sanayici olarak gıda ve içecek ürünlerine zam yapmadıklarını, kimsenin de fırsatçılık yapmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Taranoğlu, bu yılın başından itibaren yaşanan, kuraklık, don, dolu ve sel gibi afetlere de değinerek şöyle konuştu: “Bildiğiniz üzere bu felaketler neticesinde başta hububat, bakliyat ve meyve olmak üzere pek çok üründe rekolte kaybı yaşandı. Özellikle İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgeleri ile geçiş bölgelerinde yaşanan don olayından fındık, çay, kayısı, elma, kiraz, vişne, erik, şeftali, kivi, narenciye, badem, ceviz, Antepfıstığı bahçeleri, bağ alanları ve karpuz tarlaları etkilendi” dedi.

Bundan dolayı kayıp tahmininin oldukça yüksek olduğunu ifade eden TGDF Genel Sekreteri Ersin Taranoğlu, pek çok gıda ürününde yaşanan fiyat artışı bir sonucu olduğunu, ancak Ramazan ayının başlamasına bir hafta kala bu ürünlerin fiyatlarına bakıldığında, rekolte kaybından dolayı yaşanan normal fiyat artışlarının çok üzerinde olduğuna vurgu yaptı.

Tarım ürünleri üretici fiyatları, mayıs ayında yükselmedi ve Nisan ayına göre sabit kaldı, diyen Ersin Taranoğlu;

“Bu da gösteriyor ki; yaşadığımız doğal felaketlerden aşırı kar elde etmek isteyen spekülatörler var. İşte yanlış olan budur” dedi.

Kumanya pazarı 4 milyar lirayı buluyor

Ersin Taranoğlu, her Ramazan’da yüz binlerce gıda kumanyası hazırlandığını ve buradaki ek ticaret hacminin bu yılda 3-4 milyar TL aralığında gerçekleşeceğini beklediklerini söyledi. Farklı çeşitliliğe ve ebatlara sahip kumanyaların her bütçeye göre hazırlandığını ve çoğu vatandaşın kumanyaları ikram amaçlı aldığını ifade eden Taranoğlu, aynı zamanda tüketiciyi konuyla ilgili uyardı.

Merdivenaltı diye tabir edilen açıkta satılan, nerede üretildiği belli olmayan, üzerinde üretim izni olmayan ürünlerin satışı ve tüketimi konusuna dikkat çeken Ersin Taranoğlu, “gıda güvenliğini tehdit eden bu durumun önüne ancak bilinçli tercihler yaparak geçebiliriz, bu halk sağlığının korunması ve kayıtdışı ile mücadele etmek adına son derece önemlidir.” dedi.

İhracatta yeni rekor

Türkiye gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu tarafından bu yıl sekizincisi hazırlanan TGDF Gıda ve İçecek Sanayi Envanteri rakamlarını da paylaşan Ersin Taranoğlu, “Federasyonumuzun gayretleri sonucunda bugün sanayimiz, Türkiye’nin en büyük üretim sanayisi haline gelmiştir. 2013 yılına ilişkin rakamlar da bize bunu gösteriyor. 2013 yılında; 290 milyar Türk Lirası iş hacmine ulaştık.

Yüzde 10,7 oranında artarak 11,9 milyar dolara yükselen ihracatımızla yeni bir rekor kırdık” dedi.

Türkiye toplam ihracatındaki sektör payının yüzde 7,8’e yükseldiğini kaydeden Taranoğlu, yaklaşık 6 milyar dolarlık pozitif ticaret dengesiyle, gıda ve içecek ürünlerindeki net ihracatçı konumunu koruduklarını ifade etti.

Gıda sektörünün kayıtlı 40 bin işletmede, bir önceki yıla göre yüzde 7 artarak 412 bine ulaşan istihdamla, ülkenin önemli sorunlarının başında gelen işsizlik sorununa pozitif oranda katkı sağladığını kaydeden Taranoğlu son olarak; Gıda ve içecek sanayinin, her geçen yıl büyümeye ve ülke ekonomisine katma değer yaratmaya devam edeceğinin altını çizdi.

“Küreselleşen dünyada tarım ve gıdaya ilişkin problemler, artık hiçbir ülke için yerel sorun değildir.” diyen Taranoğlu şu mesajı verdi:

“Dünya birbirine bağımlı bir dünyadır ve bu bağımlılık, bugün 115 dolara kadar yükselen küresel petrol fiyatlarından tutun da dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşanan siyasi gerilime ya da kuraklık gibi doğal afetlere kadar birbirini etkileyen bir dizi gelişmeler zinciri ile ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, aslında hiçbir ülkenin, tarım, gıda ve içecek üretimi konusunda kendine yeterli olmadığını da söylemek gerekir. Küresel tarım arazilerindeki sınırlı büyüme, Enerji fiyatları, Yem ve gübre gibi ham maddelerin sebep olduğu artan üretim maliyetleri, Doğal kaynakların kısıtlı olması ve giderek azalan doğal kaynaklar üzerindeki kuraklık, sel, kirlilik benzeri çevresel baskıların artması gibi etkenler, halen dünya tarım ve gıda üretiminin önünde risk faktörü olmaya devam etmektedir.

Devam eden bu sorunlar karşısında bizim ana stratejimiz, ihracat potansiyeline sahip, dış ticaret dengesi sürekli artı veren gıda ve içecek sanayimiz gibi bu toplumun geleceğini ilgilendiren üretim sanayilerimizi güçlendirmek olmalıdır.”

Bir Cevap Yazın