TKDK desteğiyle hayatı değişti

1
1303
TKDK desteğiyle hayatı değişti

20 yıl boyunca bilgisayar mühendisi olarak büyük bir firmada çalışan Arif Doğru, TKDK’dan aldığı hibe desteğiyle doğduğu Gököz köyünde yaklaşık 2,6 milyon liralık yatırımla “tatil köyü” kurdu.

Mühendislik mesleğini bırakan Arif Doğru, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumundan (TKDK) aldığı hibenin de katkısıyla, doğduğu Uludağ’ın eteklerindeki Gököz köyüne yaklaşık 2,6 milyon liraya “tatil köyü” kurdu.

Gököz Göleti’nin kıyısında kendi arazisi olan Doğru, bu alan üzerinde bir çalışma yaparak, hayali olan projeyi oluşturdu. Söz konusu projeyi TKDK’ya sunan Doğru, buradan da hibe alarak işe başladı.

Yaklaşık 2 yıllık bir çalışmanın ardından projeyi tamamlayan Doğru, gelen vatandaşların bungalov tipi evlerde konaklayabileceği ve alakart restoran-kafeteryalarda yemek yiyebileceği, gölette balık tutma, kano, dev ağaçların arasında at binme, ATV safari, okçuluk, hobi bahçelerinde toprakla uğraşma ve benzeri birçok aktivitenin yapılabileceği bir yaşam alanı oluşturdu.

Doğru’nun, “Gököz Natural Park” adıyla Uludağ’ın eteklerinde hayata geçirdiği projeye, kısa sürede çok sayıda yerli ve yabancı turist ilgi gösterdi.

Doğru, bu tatil köyünü bir sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirdiğini söyledi.

20 yıl boyunca bilgisayar mühendisi olarak severek çalıştığını dile getiren Doğru, sadece bu proje için mesleğinden vazgeçtiğini vurguladı.

Projenin yatırım bedelinin yaklaşık 2 milyon 600 bin lira olduğunu kaydeden Doğru, şöyle konuştu:

“Bu bölge için oldukça büyük bir rakam. Benim için de büyük bir rakam ama birilerinin bu riski alması, bunun yapılabilirliğini göstermesi gerekiyordu. Doğduğum, büyüdüğüm topraklara bir sosyo ekonomik kurtuluş olarak baktığım projeyi hayata geçirme hedefim vardı. Bu projeyi geçen yıl hayata geçirdim. Bu üniversite yıllarımda hazırladığım bir projeydi. Bu projeyi hayata geçirmemde, TKDK büyük bir motivasyon oldu. Bu kurumun destekleri Avrupa Birliği’nden sağlanan fonlarla verilmekte. TKDK’dan bu projede, yaklaşık 600 bin lira hibe desteği aldım. Bu benim için projeyi daha evvel ve kapsamlı hayata geçirme noktasında motivasyon oldu. Bu nedenle kuruma ve çalışanlara teşekkür ediyorum.”

Doğru, bu projenin sadece ticari değil sosyal sorumluluk projesi olduğuna dikkati çekti.

Bölge halkının genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraştığını belirten Doğru, “Buradaki tarım ve hayvancılık, bölgenin iklim ve coğrafi koşullarından dolayı endüstriyel tarımla karşılaştırdığımız zaman çok karlı değil. Buranın Allah vergisi bir güzelliği var. Bu güzelliğin alternatif ve kırsal turizmle değerlendirildiğinde çok büyük bir değer yaratabileceğini ümit ediyorum. Bu değer yaratıldığı zaman ülkemizin şu andaki en büyük sorunlarından olan köyden kente göçün bir nebze de olsa tersine çevrilebileceğini de hedefliyorum.” ifadelerini kullandı.

Bu projeye başlarken birçok insanın kendisine “Burada bu iş olmaz” dediğini aktaran Doğru, şöyle devam etti:

“Maalesef Uludağ bu bölgeyi sadece Bursa’yla fiziksel olarak ayırmıyor, sosyo kültürel ve ekonomi yönünden de ayırıyor. Ekonomi yönünden çok geri kalmış bir bölge. Nüfusunun büyük bir bölümünü göç vermiş. Bana göre saklı cennet olan bu bölgede alternatif turizmin çok başarılı olacağına inanıyorum. Bu projeyle kolayı değil zoru seçerek belki mevcut çalışmakta olduğum iş yerinde bütün konforumu, sosyo ekonomik yönden kazançlarımı bir kenara bırakarak, doğduğum büyüdüğüm yerlerde böyle bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirerek, başarılı olabileceğini ispatlamaya adadım kendimi. Bir yıl içinde de önemli bir başarı elde ettiğime inanıyorum.”

Doğru, bir karış toprak satın almadan başladığı projeyi kendi toprağına inşa ettiğini belirterek, şunları dile getirdi:

“Projeden önce 10-15 bin lira değeri olan bir dönüm arazi, şu anda minimum 100 bin liralar civarında. Bu bile yöre halkı için kısa vadede elde edilmiş bir kazançtır. Burada yerli turistlerimizin yanında yabancı turistlerimiz de oldukça fazla ve sayıları artıyor. Turistler tarafından da beğeniliyor. Arap misafirlerimizin sayısı çok fazla. Bu anlamda hem yöre turizmine yeni bir nefes olduk hem de Bursa turizmine bir zenginlik kattık. Her gelen misafirimiz çok daha geniş ve kalabalık gruplarla tekrar geliyorlar. Kendilerini burada evlerinde hissettiklerini söylüyorlar. “

Doğru, bu alanın spor için de çok elverişli olduğuna işaret etti.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursaspor Kulübünün burada keşifler yaptığını anlatan Doğru, şunları kaydetti:

“Buraya yaptıkları keşif turunda yurt dışına gittikleri kamplardan hiçbir eksiğinin olmadığını hatta artısının olduğunu, bu alanın uluslararası Bursaspor’un kamp tesisi için son derece uygun olduğunu söylediler. Bu konuda da bir çalışmanın başladığını biliyoruz. Rakım itibarıyla bin 120 metrelik bir rakım söz konusu. Bu rakım hem sporcular için hem de sağlık turizmi için son derece elverişli. İnşallah önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde burada Bursaspor’un uluslararası kamp tesisini de görmüş olacağız.”

1 Yorum

Bir Cevap Yazın