İşte TL’nin simgesi Türk Lirası’nın simgesi 8362 başvuru arasından seçildi. Simgenin çıpa şeklinde olması TL’nin güvenli liman haline geldiğini gösteriyor. Yukarı doğru çizgiler de paranın yükselen değer olduğunu simgeliyor.
Merkez Bankası tarafından düzenlenen TL Simge Yarışması’nın sonuçları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın katıldığı toplantıda açıklandı.
Toplantıda konuşan Başçı, “TL simge yarışması fikri 2011-2015 planında TL’nin tanıtılması amacıyla yer aldı. Yarışma takvimi içinde 8362 adet başvuru yapıldı. Finale 7 tasarım kaldı. 7 simge arasından birinci seçildi. Simge TL’nin güvenli liman haline geldiğini gösteriyor. Yukarı doğru çizgiler paranın yükselen değer olduğunu simgeliyor” dedi.
Başçı, birincilik ödülüne layık görülen tasarımın Tülay Lale’ye ait olduğunu belirtti. Lale’nin tasarımında düz olan çizgiler, yukarı eğimli hale getirildi. Başçı, Türk Lirası’nın yeni simgesinin altın oran uyumuna dikkat edilerek tasarlandığını kaydetti.
ERDOĞAN: CEZAEVİNDEN BİLE SİMGE GÖNDERİLDİ
Başbakan Erdoğan da yaptığı konuşmada şunları söyledi: “İşsizlik geçen yıl yüzde 9.8 olarak gerçekleşti. Bu sevindirici gelişme de hayırlı olsun. TL için simge belirleme yarışmasına katılan tüm vatandaşlara teşekkür ederim. Cezaevlerinden bile yarışmaya katılanların olması ülkemizde vatandaşların ne denli bir duyarlılık içinde olduğunu göstermesi bakımından önemli. TL için böyle bir simge belirleyerek, bu simgeyi kullanıma sürerek, yürüttüğümüz operasyonda önemli aşamayı geride bırakıyoruz. 1 Ocak 2005’te altı sıfırı atılmış YTL’yi tedavüle sürdük. 1 Ocak 2009’da da yeni ibaresi atılmış TL tedavüle girdi. Artık TL’yi hem ulusal, hem uluslararası piyasalarda güçlü, itibarlı para birimi olarak kullanmaya başladık. Paradan altı sıfır atacağımızı söylediğimizde çoğu kimse inanmamıştı. Bulundukları köşelerden insafsızca saldıranlar ‘enflasyon patlar’ diyorlardı. Taksim meydanında şöyle yaparım diyorlardı. Ne yaptın, hiçbir şey yapamadın. Halkımız ayak uydurmakta da hiç güçlük çekmedi. Olumsuz ve karamsar yorumların hiçbirine aldırmadık. Paradan sıfırların atılması ne enflasyona olumsuz etki yaptı, ne de uyum sorunu yaşandı. Şu anda hala 1 lira yerine 1 milyon diyenler oluyor. Biz de zaman zaman bol sıfırlı parayı zikrediyoruz. Siyaseten işimize de geliyor. Ama genç nesiller başta olmak üzere artık bol sıfırlı itibarı zedelenmiş günleri geride bırakmış durumdalar. 2001’e geldiğimizde 1 milyon lira, 5 milyon lira vardı. 2005’te en küçük banknot 1 milyon liraydı. 1981’den 2001’e kadar her iki yılda bir yeni banknot basıldı. Bizim dönemde enflasyon baskısı nedeniyle hiçbir banknot tedavüle girmedi. 2005’te gelişmiş ülkelerde olduğunu gibi 50, 100 ve 200 TL’lik banknotları bastık. Finale 7 tasarım kaldı. Tülay Lale’nin tasarımında yatık olan çizgiler eğimli hale getirildi.
1 MİLYONA TUVALETE GİRİYORDUK
Paranın itibarı, ülkenin itibarıdır. Bir dönem bol sıfırlı paralar alay konusu yapıldı. Kim milyoner olmak ister diye komedi programları yaptılar. Ülkemize gelen turistler şaşkınlık yaşadılar. Kendisine 50 milyon lira trafik cezası kesilen turistin bayıldığı haberi gazetelerde yer aldı. Türkiye’ye özel hesap makineleri imal edildi. 9 yılın en güzel özetini şu anki paralarda görmek mümkün. Tuvalete giriş ücretlerinin ne hale geldiğini hatırlayın. 1 milyona tuvalete giriyorduk. Şu anki paramız itibarı temsil ediyor. Döviz bürolarını hatırlayın. Paramızın değeri yoktu, maaşı alan döviz bürosuna koşuyordu. O döviz bürolarının neredeyse tamamına yakını kapandı. Bugün de TL’ye yeni bir simge kazandırıyoruz. Simgenin bir çıpaya benzemesi paranın kıymet saklama aracı olarak güvenli liman olduğunu vurguluyor. Bilgisayarlarda artık bu simgenin olduğu tuşlar olacak. Yıl boyunca simgeyi tanıtacak etkinlikler devam edecek. Paramıza yeniden itibar kazandırılması, bir ülkenin yeniden uyanması ve ‘ben de varım’ diyerek öne çıkmasıdır. TL 9 yıl boyunca yaptığı reformlarla en önce paranın değerini muhafaza etmiştir.
FAİZİN DAHA DA DÜŞMESİ LAZIM
Biz şu andaki faiz oranlarını yüksek buluyoruz. Bunun daha da düşmesi lazım. Enflasyon ve faiz modern hırsızlıktır. Karşılıksız para basılmasına müdahale etmedik. Hiçbir şekilde popülizm yapmadık. Merkez Bankası’nın kasasında 27 milyar dolar vardı; bugün altın dahil 88 milyar dolar var. Türkiye’nin IMF’ye borcu 23.5 milyar dolardı; şu an 2.3 milyar dolara düştü.
KENDİ AYAKLARINA KURŞUN SIKTILAR
Siyasi hırsları nedeniyle kriz duasına çıkanlar oldu. Bazı partilerde öyle anlayış var ki, ekonomisini karalamayı muhalefet sanıyorlar. Biz bu tür anlayışlara rağmen istikrarı koruyoruz. Kendi alanını bir kenara bırakıp ideolojik kaygılarla hareket eden bazı sivil toplum örgütleri var. Elbette görüş açıklamak herkesin hakkıdır. Oraya gelince bize görüş vermeyenlerin, ilgi alanlarının dışında çok farklı ideolojik yansımalarda bulunması manidardır. Kesintisiz eğtiim ekonomiye çok zararlar verdi. İşadamlarını temsil eden örgüt kendi ayağına kurşun sıktı. Geçmişte yaptıkları hatayı bugün aynı şekilde tekrarlamak istiyorlar. Aynı kör ideolojiyle zihinleri bulandırıyorlar. Biz seçkinlerin, patronların hükümeti değiliz. Kendileri biz bu iktidar döneminde çok kazandık dediler. Bizim karşımızda dikilmeleri bize bir şey kaybettirmez. Hiçkimse eski Türkiye’nin refleksleriyle hareket etmesin. Bunu herkes hazmetmek zorundadır. “
BAŞÇI: TL KULLANIMI 3 YILDA 3 KAT ARTTI
Toplantıda konuşan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Türk Lirası’na kazandırılan itibarın bir sonucu olarak son yıllarda uluslararası piyasalarda Türk Lirası’nın kullanımının artarak sürdüğünü belirterek, “Küresel piyasalarda değişik para birimlerinin kullanılmasına ilişkin olarak Uluslararası Ödemeler Bankasının yaptığı anket sonuçlarına göre, 2010 yılında Türk Lirası kullanımı 2007 yılına göre 3 kattan fazla artmıştır. Bunun yanında Türk Lirası yabancı yatırımcılar nezdinde bir yatırım aracı olarak da işlem görmektedir” dedi.
Başçı, Türk Lirası’nın yeni simgesinin altın oran uyumuna dikkat edilerek tasarlandığını bildirdi.