Çevre ve insan sağlığını tehdit eden bitkisel atık yağlar, geri dönüşüm projeleri kapsamında toplanarak biyodizele dönüştürülüyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK)’nın aldığı karara göre 1 Ocak 2014’de tüketilen mazota yüzde 1 oranında yerli kaynaklardan üretilmiş biyodizel katılacak. Bitkisel yağ açığının ithalatla karşılandığını ve yerli bitkisel üretimle biyodizel ihtiyacının karşılanmasının zor olacağının farkında olan firmalar, yılbaşına kadar 160 bin ton biyodizel üretebilmek için kentlerden ham madde olabilecek her türlü materyal ve atık yağları topluyor.
Ülke ekonomisine katkı sağlamak, çevre kirliliğini ve insan sağlığını korumak amacıyla harekete geçen Samsun’un İlkadım Belediyesi, bitkisel atık yağların geri dönüşüme kazandırılması için lokanta, cafe, fast-food zincirleri, okul, hastane ve fabrika yemekhaneleri gibi kurum ve kuruluşların atık yağ toplama çalışması başlattı. Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan, lisans almış olan firmalar ile sözleşme yapan belediye, proje kapsamında kurumlarla ortak faaliyet yürütüyor. Belediye, evlerden bitkisel atık yağların toplanması için Ezici Yağ Elektrik Üretimi Sanayi. Ticaret A.Ş. ve Deha Bitkisel Atık yağ Toplama Geri Kazanım Biodizel Üretim Sanayi Ticaret. A.Ş. ile protokol yeniledi.
Bitkisel ve hayvansal atık yağların toplanması ve geri dönüşüme kazandırılmasıyla ilgili açıklamada bulunan İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Atık Yağ Toplama Projesi’nin, çevre açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Atık yağların denize, akarsuya ve göle ulaşarak, balıklara ve diğer canlı türlerine zarar verdiğine dikkat çeken Başkan Demirtaş, “İlçe sınırları içerisinde 126 işyerinden 40 bin 385 kilogram, evlerden ise 350 kilogram atık yağ toplandı. 2009 yılından bu yana toplam 110 bin 320 litre atık yağ toplanarak ekonomiye geri kazandırıldı. 1 litre atık yağın 1 milyon litre temiz suyu kirlettiği düşünüldüğünde milyarlarca litre suyun kirlenmesini önlemiş olduk.” dedi.
Lavabolara dökülen bitkisel ve hayvansal atık yağların su ve kanalizasyon borularına yapışarak boru kesitinin daralmasına ve tıkanmasına neden olabildiğini ifade eden Başkan Demirtaş, projeye duyarlılık göstererek katkı sağlayan işletme yöneticilerine de teşekkür etti.
Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (KTAE) Enerji Tarımı Merkezi (ETAM) Başkanı Mustafa Acar, Türkiye’nin biyodizel üretiminde biyoetenol kadar şanslı olmadığını belirtti. 1 Ocak 2014’e kadar 160 bin ton, 2015’te 320 bin ton, 2016’da 480 bin ton yerli hammaddelerden biyodizel üretilmesi gerektiğinin altını çizen Acar, “480 bin biyodizel demek 480 bin ton bitkisel yağ demektir. Asıl sorun da burada başlıyor. Türkiye şu an yağ konusunda ciddi sorunları olan ve üçte 2 ithalatçı konumunda bir ülke. 1.5 yon ton civarında yağ tüketimimiz var. Üretimimiz 600 bin ton civarında. 900 bin ton yağ ithal ederek açığı kapatmaya çalışıyoruz. Ama EPDK’nın kararı ve yasal düzenlemenin de hayata geçmesi lazım. Dolayısıyla bir şekilde yerli kaynaklardan biyodizel ihtiyacı karşılanacak. Ama istatistiki açıdan ilk etapta yerli kaynaklardan 160 bin ton biyodizel üretilmesi zor gözüküyor.” bilgisini verdi.
tarım2023