Erzurum’da bir besici, 250 metrekarelik alana kurduğu kapalı mekanda, toprak kullanmadan özel kaplar içerisinde arpa tohumlarından günde 1,5 ton taze ot üretiyor.
Erzurum’un Yakutiye ilçesine bağlı Çayırtepe Mahallesi’nde 250 metrekarelik alana kurulan ve yılda alınan verimle yaklaşık 700 dönümlük araziye denk gelen güneş ışığı almayan kapalı mekanda, özel kaplar içerisine toprak kullanılmadan ot üretimi gerçekleştiriliyor.
Kentte kurduğu besi çiftliğinde haftanın 7 günü hasat yapan Ziraat Mühendisi Ömer Gün Kürşat Uykusuz, “Eğer ülkemizde bu yaygın olarak yapılırsa kaba yem maliyetleri aşağı çekilir ve besicinin önü açılır. Yılın 365 günü ekim ve hasat yapıyoruz” dedi.
Uykusuz, arpa çiminden elde edilen kaba yemin hayvanlardaki süt ve et verimini arttırdığını da sözlerine ekledi. Kaba yem üretirken, hiçbir gübre veya organik madde kullanmadıklarını anlatan Uykusuz, günde 1,5 ton ürün aldıklarını söyledi.
Bir gün suda bekletilen arpa daha sonra kaplara konularak günlük sulaması yapılıyor. Arpa çimlerinin boyu ortalama 20-22 santim olunca, yani ekimden 7 gün sonra hasadı yapılıyor. Böylece tarlada üretilen kaba yemler arasında, en yüksek kaliteye sahip olan yemden daha kaliteli bir yem ortaya çıkıyor.
“Günde 1,5 ton kaba yem üretimi yapıyoruz”
Uykusuz, penceresi bulunmayan kapalı alanda özel kaplar içine ekilen arpa çiminin soğuktan veya sıcaktan etkilemesinin söz konusu olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden arpa getirdik. Konya’dan getirdiğimiz arpadan bire 7, Horasan’dan getirdiğimiz arpadan bire 9 verim alıyoruz. Ürettiğimiz kaba yem hava değişimlerinden etkilenmiyor. Tamamen otomasyon sistemiyle suyu, havalandırması, ısıtması, soğutması yapılıyor. Steril bir ortamda kaba yem üretimi yapmanın işçilik maliyeti de çok düşük. 250 metrekare alanda yani yıllık 700 dönüme denk gelen yerde günde 1,5 ton ürün alıyoruz.”
Uykusuz, kırmızı led ışıklarıyla bitkinin güneşten ihtiyaç duyduğu fotosentezi de karşıladıklarını söyledi.
Kaba yem üretirken, hiçbir gübre veya organik madde kullanmadıklarını anlatan Uykusuz, “Sadece arpayı alıp, bir gün suda bekletiyoruz ve bir hafta sonra bu ürünün hasadını yapıyoruz. Sadece sulama ve kırmızı led ışık sistemiyle bu ürünü elde ediyoruz” dedi.
Uykusuz, kapalı alanda üretilen ve suda bekletildikten 7 gün sonra hayvanlara yedirilen arpa çimi sayesinde dışa bağımlılığın da ortadan kalktığını dile getirdi.
Hayvanların en çok tükettiği kaba yemin yeşil ot olduğunu anımsatan Uykusuz, “Avrupa’da ve özellikle İspanya da çok aygın bir sistem bu. Dışa bağımlılığınızı kesiyorsunuz ve kendi kaba yeminizi kendi işletmenizde kendiniz üretiyorsunuz. Burada biz sadece 50 ton arpa tohumunu stok yaparak yılın 12 ayında yeşil ot ihtiyacını karşılıyoruz” diye konuştu.
Besi çiftliğinin kırmızı et danışmanı yüksek ziraat mühendisi Merve Diktaş ise hedeflenen başarıyı yakaladıklarını, verimin yüksek olmasının kendilerini sevindirdiğini ifade etti.
Kendilerine yetmeye başladıklarını ve amaçlarının diğer besiciler arasında da aynı yöntemlerin yaygınlaşmasını sağlamak olduğunu belirten Diktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Besicilikte masrafların yüzde 65’ini yem maliyetleri oluşturuyor. Hayvanlara saman verilmesi gibi hataların önüne geçerek döl, süt ve et verimini artırabiliriz. Bu ülke ekonomisine de büyük yarar sağlar. AB standartlarında hayvan ve süt üretimi gerçekleşecek. Standartların yükselmesi ülkemiz için çok önemli. Bu sistemi yaygınlaştırırsak ülkemizdeki etin, sütün pazarlanması da kolay olacak.”
Kaynak: Haberler.com