Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, tüm tüketici vatandaşlara seslenerek tavukta kullanılan antibiyotiğe dikkat çekti.
Mustafa Göktaş yazılı açıklama yaparak, Türkiye’de son 20 yıl içinde artan tavuk üretiminin ekonomik açıdan ve kalkınma açısından sevindirici olabileceğine işaret ederek, “Ancak bu tavukların üretiminde kullanılan antibiyotiklerin genel sağlımızı da etkilediği bir gerçek. Üreticiler tavukta antibiyotiki dikkatli kullanmak zorundalar. Yanlış kullanım, bilinçsiz kullanım yaşamımızı olumsuz yönde etkiliyor. Makine pilici olarak adlandırılan bu tavuklar arttıkça, piyasada bu işten daha fazla kazanma hırsı arttıkça, bu alanda kullanılan antibiyotikler yaşamsal olarak sağlık alanımızda olumsuzlukların artmasına neden oluyor.” dedi.
“DENETİM ARTMALI, MERDİVEN ALTI ÜRETİM KALKMALI”
ÇETKODER Genel Başkanı Göktaş, geçmiş yıllara işaret ederek, şunları söyledi:
“Kuş gribi denildi, başkaca sebepler ortaya atıldı, bu tartışmalar sürerken bir baktık ki artık meşhur köy tavuğunu evlerimizde yiyemez olduk. Devir değişti yasalar yönetmelikler çıktı ve köylü kesimde artık tavuk beslemez ve üretmez oldu. Ülkemizde yılda neredeyse 1 milyon ton makine pilici tüketilir hale geldi. Allah bereketini arttırsın. Ancak devlet bunun üretiminin kontrolünü sıkı yapmak zorunda. Avrupa da bu işle ilgili hangi kontroller nasıl yapılıyor ise bizde de aynısı olmalıdır. Başka ülkelerdeki sağlıklı şartlar bizde de oluşturulmalıdır. Önüne gelen makine pilici üretmemelidir. 42 günde 3,5 kilo fabrika yemi tüketerek 2 kilonun üzerinde et ağırlığına ulaşması iyi güzel. Ancak burada tavuğun yemine katılan antibiyotik unutulmamalıdır. Bu antibiyotik yanlış kullanılırsa insan hayatını yaşamsal olarak direkt etkiler. O yüzden AB ülkelerinde nasıl sıkı takip ediliyor ise bunun da sıkı bir şekilde takip edilmesi gerekir.”
“İLGİLİ BAKANLIK HALKI BİLİNÇLENDİRSİN”
Tavuğun kesiminden bir hafta önce bu antibiyotiğin tamamen kesilmesi gerektiğinin vurgulandığını dile getiren Göktaş, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kalıntı izleme programı çerçevesinde bu işi daha sıkı takip etmesini, ayrıca halkı makine pilici ve antibiyotik uygulaması konusunda bilinçlendirecek seminer, panel, konferans ve broşürler ile aydınlatması gerektiğini kaydetti.
“PARASI OLAN İÇİN BUNU SÖYLEMEK KOLAY “
Göktaş, “Vatandaşlara ‘tavuk eti yemesin, kuzu eti yesin’ diyen olabilir. Parası olan için bunu söylemek kolay. Ama parasız olan ve fakir ve dar gelirli halkımız bu durumda ne yapacak. Olmaz öyle şey. Gerekli insani yaşamsal tedbirler bir an evvel alınmalı halkımızın tavuk eti ile beslenmesi engellenmemelidir. Bu arada bu alanda kullanılan antibiyotikler sıkı denetlenmelidir. Bilinçsiz kullanılan antibiyotikler insan vücudunda direnci arttırıyor, sonrasında hastalandığımız vakit doktorun verdiği antibiyotik bizlere fayda etmiyor. Tavuktaki antibiyotiğe çok dikkat edilmeli. Makine pilici, kalıntı izleme programına uygun sıkı bir şekilde denetlenmeli. Kuş gribi dendi bu gün ülkemizde insanlar köy tavuğuna hasret kaldı. O yüzden makine pilici için sağlıklı şartların yerine getirilmesini istiyoruz. Halkımız bilinmeyen yerden makine pilici almasın. Mutlak markasına, üretim ve son kullanım tarihine baksın, Merdiven altı olarak tabir edilen kaçak-göçek üretimin önüne geçilsin.” ikazını yaptı.
CİHAN