Türkiye, klasik ıslah yöntemleriyle geliştirilen tohumlarla dünyada birim alandan en fazla lif pamuk verimi alan ülke oldu.
Türkiye, GDO’suz pamuk veriminde zirvede
Klasik ıslah yöntemleriyle geliştirilen tohumlarla, birim alandan elde edilen GDO’suz lif pamuk verimini 10 yılda yüzde 10 artırarak hektar başına bin 800 kilograma yükselten Türkiye, bu alanda lider konumda bulunuyor.
Türkiye, cumhuriyetin ilk yıllarında başladığı pamuk araştırmalarıyla, gen aktarımı yapmadan klasik ıslah yöntemiyle makineli hasada uygun, verimli, yüksek randımanlı ve hastalıklara dayanıklı milli pamuk tohumu geliştiriyor.
ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi verilerine göre, Türkiye’de birim alanda elde edilen lif pamuk verimi (GDO’suz tohum) son 10 yılda yüzde 10 artarak hektarda bin 640 kilogramdan bin 800 kilograma çıktı.
Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü koordinatörlüğünde, başta Aydın olmak üzere Adana, Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi illerde bulunan tarımsal araştırma enstitülerinde geliştirilen yerli pamuk tohumları sağladıkları yüksek verimle dikkati çekiyor.
Türkiye’nin stratejik ürünleri arasında yer alan ve “beyaz altın” olarak anılan pamuğun ıslahı, yetiştiriciliği, lif, tohum kalitesi üzerinde çok sayıda mühendisle önemli çalışmaların yürütüldüğü Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsünde 83 yılda ıslah edilen 45 farklı pamuk tohumu tescil edildikten sonra üreticilerin hizmetine sunuldu.
Enstitüde ağırlıklı olarak pamukta yüksek randıman, verim ve bitki hastalıklarına dayanıklı türler üzerinde duruluyor. Son 2 yılda ıslah edilen 6 yeni pamuk çeşidinden Sezener 76, Naz 07, ES1 ve ES2 adlı tohumlar çiftçiler tarafından kullanılmaya başlandı.
Bu sene deneme ekimleri yapılan, makineli hasada ve her türlü toprak yapısına uygun, solgunluk hastalığına dayanıklı, kozalarda lüle sarkması yapmayan, lif kalitesi, verimi, çırçır randımanı, fırtınaya mukavemeti yüksek, yerli SC 2009 ve SC 2079 türleri ise 2018’den itibaren ekilebilecek.
“Dünyada bir numarayız”
Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü Müdür Vekili Koray Şimşek, yaptığı açıklamada, klasik yöntemle pamuk tohumu ıslahı için yürüttükleri Ar-Ge çalışmalarından sonuç almaya başladıklarını söyledi.
Şimşek, “Türkiye’nin transgenik olmayan tohumlarla birim alandan alınan verimde dünya lideri olmasında araştırma ve geliştirme kültürünün önemli etkisi oldu. Birim alandan elde edilen lif pamuk verimi 10 yılda yüzde 10 artarak hektarda bin 640 kilogramdan bin 800 kilograma yükseldi. Bu konuda dünyada bir numarayız. Rakamlara baktığınızda Avustralya bizden önde gibi görülüyor ancak onlar gen aktarımı yapılan tohum (GDO’lu) kullanıyor. Lif verimiyle çiftçiyi, randımanıyla çırçırcıyı, kalitesiyle de tekstilciyi memnun edebilecek tohum üretme gayreti içindeyiz. İnşallah burada geliştirdiğimiz yerli tohumları ülkemizin her bölgesine göndermeye ve tanıtmaya çalışacağız.”
GDO’suz pamuk
Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz de pamukta milli tohumculuğun stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.
Tohum üretmeyen ülkelerin dışa bağımlılığının gittikçe arttığını dile getiren Kocagöz, “Bu yüzden ulusal tohumculuğun gelişmesi ve Ar-Ge faaliyetlerinin artması gerekiyor. Türk üreticisi, GDO’lu pamuk üretilen sistemde GDO’suz pamuk üretip yüksek verim alarak ciddi bir başarı elde etmiştir. Pamuk üreticisinin teknolojiye uyumu, mekanizasyonu yakından izlemesi bu başarıda önemli etkenler. Eğer biz GDO’suz olmayı tekstil sanayisinde markalaştırabilirsek o zaman başarımız ikiye katlanacak.” diye konuştu.