Tohum Yetiştiricileri Alt Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ömer Güler, “Türkiye’den 85 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz. Ukrayna, Kanada, Azerbaycan en çok ihracat yaptığımız ülkeler. Bunlar yeterli değil, daha üst yerlere taşıyacağız.” dedi.
Bir toplantı için Antalya’ya gelen Güler, dünyadaki diğer çiftçilerle rekabet edebilmek amacıyla Türkiye’deki üreticilere yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Türk çiftçisinin dünyayla rekabet edebilmesi için yol haritası belirleyeceklerini aktaran Güler, stratejinin tohum, su ve toprak olarak üç ayaktan oluşacağını ifade etti.
Gerek Tarım ve Orman Bakanlığı, gerekse özel şirketlerin son 10 yılda milli ve yerli tohumculukta sessiz bir devrim yaptığını vurgulayan Güler, yurt dışında 100, 150 yıl önce tohumculuk sektöründe araştırmaların başlamasına rağmen aradaki mesafeyi kısa sürede kapatabileceklerini bildirdi.
Tohumculuğun stratejik bir alan olduğuna işaret Güler, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin yıllık tohum üretim kapasitesi 140 bin tonlardan 1 milyon 60 bin tonlara geldi. Ülkenin ihtiyacı 2 milyon ton. Hala önümüzde yol var, yaklaşık 900 bin ton açığı inşallah önümüzdeki süreçte çiftçilerimizi bilinçlendirerek sertifikalı kullanımın önemini anlatarak kapatacağız. Islahçısı, yetiştiricisi, üreticisi, sanayicisi hep birlikte güç oluşturarak, bunu başaracağız. Türkiye’den 85 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz. Ukrayna, Kanada, Azerbaycan en çok ihracat yaptığımız ülkeler. Bunlar yeterli değil, daha üst yerlere taşıyacağız.”
“GDO’nun girişi de üretimi de yasak”
GDO’lu tohumların Türkiye’ye girişinin ve üretiminin yasak olduğuna işaret eden Güler, “GDO’lu ürünleri ülkeye sokan, üretim yapanlara yönelik kanunlarımızda 10 ile 12 yıl arasında hapis cezası var. GDO kavramı sürekli ülke gündemine getiriliyor. Hibrit tohumla GDO karıştırılmak suretiyle Türk tarımı üzerinden bir karalama kampanyası yürütülüyor. GDO ile yanlış ilaçlamayı birbirinden ayırmak gerekiyor.” dedi.