Türkiye’nin su ürünleri politikaları

0
1060

su ürünleriTÜRKİYE’NİN SU ÜRÜNLERİ POLİTİKALARI -ÇOMÜ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ YETİŞTİRİCİLİK BÖLÜM BAŞKANI PROF. DR. ADEM TEKİNAY: -”TÜRKİYE’DEKİ SU ÜRÜNLERİ POLİTİKALARI İYİ YÖNETİLMİYOR, TÜRKİYE BU KONUDA BAŞSIZ”

ÇANAKKALE (A.A) –  Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Tekinay, Türkiye’nin su ürünleri politikalarının iyi yönetilmediğini, Türkiye’nin bu konuda başsız olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Tekinay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, denizlerin ciddi oranda kirlilik tehlikesi altında olduğunu bildirdi.

Marmara Denizi gibi, denizden yakalanan balıkların sahip oldukları besinsel olmayan maddelerin insan sağlığını, doğrudan olmasa bile en direkt bir şekilde olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Tekinay, önümüzdeki yıllarda bilinçsiz ve kontrolsüz avcılık nedeniyle dünyada da, Türkiye’de de balık miktarlarında çok ciddi düşüşlerin yaşanabileceğini kaydetti.

Tekinay, ”Balık satışı yapan marketlere gittiğimiz zamanda 8-10 santimetrelik çinekoplar, 4-5 santimetrelik tekirler görüyoruz. O boydaki balıklar marketlerde yer almamalıdır. Bu resmen geleceğimizi baltalamakla eşdeğerdir” dedi.

Söz konusu tehlikeler karşısında bazı önlemler alınması gerektiğini ve AR-GE çalışması yapan üreticilerin ürün portföyünü geliştirmesi gerektiğini kaydeden Tekinay, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın üreticilere verdiği desteği artırması gerektiğini vurguladı.

Tekinay, şöyle konuştu:

”Ama bunların hepsinin temelinde Türkiye’deki su ürünleri politikalarının iyi yönetilmediği yatmaktadır. Türkiye’nin su ürünleri politikaları niye iyi yönetilmiyor? Çünkü Türkiye bu konuda başsız. Yıllardır Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün kurulması bekleniyor. Kurulmadı, seçimden sonrayı bekliyoruz. Seçimden sonra kurulup, bu teşkilat yapısı halledilirse o zaman su sektörü, geleceği parlak bir sektördür diyebiliriz. Yani balık stok ve çeşitliliğinin arttırılmasına yönelik iyi bir stok yönetimi, iyi bir satış yönetimi sağlandıktan sonra bunu söyleyebiliriz. Su ürünleri sektörü ülkemize şu anda 1 milyar dolarlık bir katma değer sağlayabiliyor. Bu Türkiye’de sektör ortalamasının çok altına bir rakamdır. Turizm sektörünün 100 milyar dolar olduğunu düşünüyoruz. Su ürünleri sektörü, turizm sektörünün yüzde 1’i oranında kalıyor. Ancak önümüzdeki yıllarda bu rakam 3-5, hatta 10 milyar dolarlara çok rahatlıkla çıkabilir.”

-TÜRKİYE’NİN SU KAYNAKLARI ZENGİNLİĞİ-

Adem Tekinay, Türkiye’nin sahip olduğu su kaynakları zenginliğinin hiç bir Avrupa ülkesinde bulunmadığına dikkat çekti.

Tüketime yönelik ciddi kampanyaların yapılarak, üretici, sivil toplum kuruluşları ve devletin bu konulara destek vermesi gerektiğini belirten Tekinay, ”Çünkü balık gerçekten sağlıklı bir gıda. Çocukların beyin ve zihin gelişiminde, hamilelikte, bebek gelişiminde, yaşlıların kemik sağlığında her bakımdan son derece sağlıklı bir gıda. Ve bu gıdanın sağlıklı tüketilebilmesi için ne yapılırsa azdır” dedi.

Şu anda Türkiye’deki su ürünleri üreticilerinin (yetiştiricilik üreticileri) devletten aldığı teşvik olmasa iflas etme noktasına geleceklerini savunan Tekinay, bir çok üreticinin devlet teşvikiyle ayakta kaldığını ifade etti.

Üreticilerin de kendi çapında ihracat, ürün çeşitliliği ve iç pazarda tüketimi arttırmaya yönelik çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizen Tekinay, ”Böyle olsun ki önümüzdeki yıllarda su ürünleri sektörü Türkiye’nin parlayan yıldızı olsun” dedi.

Dünyada iri balık miktarının azalmaya başladığını, bunun, küçük balıklarında azaldığı anlamına geldiğini dile getiren Tekinay, bunun bir besin piramidi meselesi olduğunu kaydetti.

Tekinay, Japonya’daki depremden sonra yaşanan radyoaktivite olaylarının da gıdaların doğasını bozabileceğini, bu nedenle tamamen kontrollü olarak yapılan üretimin insanlar tarafından tüketilebilmesinin sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

Bir Cevap Yazın