Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülkemizde son yıllarda aşırı yağış, don, dolu, sel gibi afetlerin daha sık ve üretim dönemlerinde gerçekleştiği için üreticilerin zararlarının daha fazla olduğunu bildirdi. Bayraktar, “Üreticilerimizin bu afetlerden korunabilmesi için tarım sigortalarının yaygınlaştırılması ve üreticilerimizde sigorta bilincinin artırılması daha da önemli hale geldi” dedi.
Bayraktar, Tarım Sigortaları Havuzu Tarafından Kapsama Alınacak Riskler, Ürünler ve Bölgeler ile Prim Desteği Oranlarına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdiğini belirtti. Türkiye’de 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’nun ilk olarak 2006 yılında uygulanmaya başlandığını ve her yıl devam ettiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanun çerçevesinde yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararlarıyla; bir yıl içinde yaşanan doğal afetlerin çiftçilerin tarımsal ürünleri, hayvan varlıkları ve tarımsal tesislerine vereceği zararların karşılanması hedeflenmektedir. Veteriner Bilgi Sistemine (TÜRKVET) kayıtlı olan süt ve erkek besi sığırları, mandalar, koyun ve keçiler ile koç ve tekeler için ölüm riski; kapalı sistemde üretim yapan, bio güvenlik ve hijyen tedbirleri alınmış tesislerde yetiştirilen kümes hayvanları için ölüm riski konuları ile ilgili genel şartlar, teknik şartlar, tarife ve talimatları kapsamında; mevcut tesis işletme ve yetiştiricilik bilgileri dikkate alınarak bu yıl da sigorta kapsamına alındı. Yine, Su Ürünleri Kayıt Sistemine kayıtlı işletmelerin mevcut işletme ve su ürünleri yetiştiricilik bilgileri dikkate alınarak, denizlerde ve iç sularda yetiştirilen su ürünlerinin ölüm riski teminatı sigorta kapsamında devam ediyor.”
Bitkisel ürünler için dolu ana riski ile birlikte; fırtına, hortum, yangın, heyelan, deprem, sel ve su baskını ek risklerinin paket halinde; ayrıca, açık alanda yetiştirilen meyveler için bu risklere ilave olarak, isteğe bağlı olmak üzere don riskinin, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı çiftçilerin arazi ve ürün bilgileri dikkate alınarak bu yıl da sigorta kapsamına alındığına dikkat çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
“Seralar için dolu ana riski ile birlikte fırtına, hortum, yangın, heyelan, deprem, taşıt çarpması, kar ve dolu ağırlığı ile sel ve su baskını ek riskleri paket halinde Örtü Altı Kayıt Sistemine kayıtlı çiftçilerin arazi, sera, işletme ve ürün bilgileri dikkate alınarak, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sigorta kapsamında bulunuyor. Bu karar kapsamında belirtilen riskler için sigorta priminin yüzde 50’si oranında prim desteği ile çiçeklenme evresinin don riski kapsamına alınması nedeniyle verilen bu prim desteğine ilave olarak sadece don riski primine üçte bir oranında ek prim desteği verilecek.”
Türkiye’de son yıllarda aşırı yağış, don, dolu, sel gibi afetlerin daha sık ve üretim dönemlerinde gerçekleştiği için üreticilerin zararlarının daha fazla olduğunu bildiren Bayraktar, “Üreticilerin bu afetlerden korunabilmesi için ülkemizde tarım sigortalarının yaygınlaştırılması ve üreticilerimizde sigorta bilincinin artırılması daha da önemli hale geldi” dedi.
Bayraktar, bu amaçla, çiftçilerin 2013 yılında yaşayabilecekleri afetlerin zararlarını en aza indirebilmeleri için Tarım Sigortası yapmaya yetkili sigorta şirketlerinden herhangi birinin acentesine başvuruda bulunarak tarımsal ürünleri, hayvan varlıkları ve tarımsal tesislerini sigorta yaptırmaları gerektiğine dikkati çekti.
tarım2023