Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi tarafından açıklanan ve ambalajlı su üreticilerini ‘kirlilikle’ suçlayan rapora su üreticilerinden tepki geldi. Üreticiler böylesi bir raporun bakanlık tarafından açıklanmasını istiyor.
BURSA – Türkiye’de tüketilen mineralli suyun yüzde 70’ini tek başına karşılayan Bursa, Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi rafından açıklanan Ambalajlı Su Raporu’na tepkili. Sektör örgütleri kamuoyunu yanlış bilgilendirdiği ve 107 su firmasının standartlara uymadığı iddia edilen rapor için Sağlık Bakanlığı göreve çağrıldı.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi tarafından açıklanan Ambalajlı Su Raporu’na Türkiye’de tüketilen mineralli suyun yüzde 70’ini tek başına karşılayabilen il konumunda olan Bursa’dan tepki geldi. Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi’nin açıkladığı raporda Türkiye genelinde üretim yapan 169 marka bulunuyor. Bu markalardan 10 tanesi sağlıklı su statüsünde yer alırken, içerisinde Bursa’da üretim yapan 16 markanın da bulunduğu 159 markanın sağlıklı içme suyu özelliğinde bulunmadığı kaydediliyor. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Yerli Su Üreticileri Derneği (YESUDER) Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Topçu, “İlk 10 firma geçen yıl ağustos ayında Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan damacana raporunda yer alıyordu. Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi’ni tanımıyoruz. Kimlerden oluştuğunu bilmiyoruz. Ne büyük tesadüf ki Bakanlık tarafından açıklanan raporda kötü olan suların hepsi şimdi en iyi su konumuna getirilmiş. Bu sözde araştırmaları belli bir kesim hazırlıyor. İtibar edilmemesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’ndan bu duruma müdahale etmeli. Bu konuda tek yetkili merci Sağlık Bakanlığı olmalıdır” dedi.
“Hareketin açıkladığı rapor temelsiz yetkili Bakanlık”
Maden Suyu Üreticiler Derneği (MASUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Seyfullah Koçyiğit de bu tip raporların sadece Sağlık Bakanlığı tarafından yapılabileceğini vurgulayarak, sağlıksız ve içilemeyecek statüde olan suların üretimine Sağlık Bakanlığı’nın müsaade etmediğini kaydetti. Koçyiğit, “Bu çalışma neye göre yapılmış bunu bilemiyoruz. Bu konuda yorum yapabilecek tek mercii Sağlık Bakanlığı ya da illerdeki İl Sağlık Müdürlükleri’nindir. Sözü geçen raporun neye göre yapıldığı, bilimsel dayanakları bilinmiyor. Avrupa Birliği müktesebatına en iyi uyum sağlayan kurum Sağlık Bakanlığı’dır. Bakanlık denetimlerini ve izinlerini AB müktesebatı çerçevesinde yapar, gerekirse ceza verir. Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi’nin açıkladığı rapor temelsizdir. Kamuoyuna yanlış bilgi verilerek, halk yanlış yönlendiriliyor” diye konuştu. Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi tarafından açıklanan ve ambalajlı su üreticilerini ‘kirlilikle’ suçlayan rapora su üreticilerinden tepki geldi. Üreticiler böylesi bir raporun bakanlık tarafından açıklanmasını istiyor.
Sağlık Bakanlığı: Rapor ‘akıl dışı’
Damacanasular hakkında yakın bir dönemde tedbir alan, bin 200 saha çalışanı ve bin 500 laboratuvar görevlisi ile tüm işletmelerin hem tesis hem de piyasa bazında incelendiği belirten Sağlık Bakanlığı ise ambalajlı suda 100 kat fazla kanserojen var iddialarını akıl dışı olarak nitelendirdi. Bakanlık, Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi adlı sivil toplum kuruluşunun hazırladığı “Ambalajlı Su Raporu”ndaki iddialarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Verilerin kaynağı, analiz metodu, analizi yapanların yetkinliği, laboratuvar koşulları değerlendirildiğinde raporun bilimsel bir dayanaktan yoksun olduğu ifade edilen açıklamada, “Bilimselliği tartışmalı bir rapora dayanılarak haksız yere kamuoyunda infial uyandırmaya çalışmak etik bir davranış değildir” denildi.
Kaynak: www.dunya.com