NİSAN YAĞMURLARI BUĞDAY VERİMİNİ ARTIRACAK -TÜRKİYE BUĞDAY ÜRETİMİNİN YÜZDE 10’UNUN KARŞILANDIĞI ÇUKUROVA YÖRESİNDE NİSAN YAĞMURLARININ, BUĞDAY EKİLİ ALANLARDA YARARLI OLDUĞU BİLDİRİLDİ -ADANA ÇİFTÇİLER BİRLİĞİ İKİNCİ BAŞKANI DOĞRU: ”ÜRÜN KALİTESİ İÇİN BÜYÜK RİSK OLUŞTURAN MANTARA KARŞI ÇİFTÇİLERİN GEREKLİ ZİRAİ MÜCADELEYİ ZAMANINDA YAPMALARI GEREKİR”
ADANA (A.A) – Ali Güreli – Türkiye buğday üretiminin yüzde 10’unun karşılandığı Çukurova yöresinde Nisan yağmurlarının, buğday ekili alanlarda verimi artıracağı bildirildi.
Adana Çiftçiler Birliği İkinci Başkanı Mutlu Doğru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çukurova yöresinde yılda yaklaşık 2 milyon ton buğday üretimi yapıldığını, bu rakamın ise Türkiye üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu karşıladığını söyledi.
Ekim zamanında beklenmeyen yağışların tohumların çürümesine neden olduğunu, zarar eden bazı üreticilerin de bu nedenle tarlasını bozup birinci ürün mısır ve pamuk için hazırladığını anımsatan Doğru, Nisan yağmurlarının ise verim açısından sevindirici olduğunu ifade etti.
Doğru, Nisan ayı süresince Çukurova’nda bazı ekim alanlarına yağan dolunun ve yağış sırasında sert esen rüzgarın lokal olarak zarara neden olduğunu ve bunun da kısmen de olsa rekolteyi etkileyeceğini belirterek, ”Zarar tespiti yapılmadı ama bu durum genel olarak baktığımızda rekolteyi ciddi oranda etkilemeyecektir. Ancak işin iyi yönü, yağışların Çukurova’da daha çok ürünlere yarayacak ve verimi artıracak olması. Bu yağmurlar başaklara süt dolum döneminde çok önemli katkı sağlıyor. Başaklardaki dane önümüzdeki günlerde sertleşecek ve bir ay sonra da yörede hasat başlayacak” dedi.
Türkiye’de ilk buğday hasadının Çukurova yöresinde başladığını anımsatan Doğru, şöyle devam etti:
”Buğday üretiminde bundan sonraki en önemli konu hava sıcaklığının artmasıyla birlikte üründe oluşacak mantar hastalıkları riski. Bunun için de üreticilerin zirai mücadele konusunda hassas davranması ve ilaçlamayı zamanında yapmaları gerekir. Zirai mücadele de gerektiği gibi yapılırsa, verimle birlikte üründe kalite de artacak. Aynı zamanda hasat döneminde dane kaybının önlenmesi konusunda hassas davranılmalı. Bunun için tekniğine uygun hasat yapılması gerekir. Türkiye genelinde rekoltede sorun yaşanacağını sanmıyoruz. Yani bu yıl kendi ürettiğimiz buğdayın ülkemize yetecek düzeyde olacağını öngörüyoruz.”
Doğru, girdi maliyetleri dikkate alınarak buğday alım fiyatının 62 kuruştan aşağıda olmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.