Yağmur suları depolanmalı

0
1291

yağmur manzara“Türkiye, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında. Güneyde 2050’ye kadar yeraltı su potansiyelinde yüzde 50, yerüstü sularında ise yüzde 40’a varan azalma olacağı tahmin ediliyor.

Türkiye’nin kuzeydoğusunda yağışta artma görülecek, ancak bunlar da afet yani sel olarak ineceği için zararı çok fazla olacak. Türkiye topraklarının yüzde 85’i çölleşme tehdidi altında. Su ve iklim konusundaki sorumluluk, bireylerin üzerine atılır, ama bu çok yanlış. Çünkü bireylerin davranışı, politikalar ve toplumsal kurallarla şekillenir. Türkiye’de yağmur suyu depolamaya ilişkin hiçbir politika söz konusu değil. Yağmur sularını depolamadığımız gibi yağmurlar sele dönüşüyor. Halbuki Bizans ve Osmanlı’da sarnıç sistemi son derece iyi işlerken, günümüzde buna yönelik hiçbir politika mevcut değil. Türkiye’de su kullanımının yüzde 70’i tarımda gerçekleşiyor. Bu sulama sistemleri de hâlâ salma sulamayla su israfına neden oluyor. Üstelik aşırı sulama, toprakta tuzlanma ve verim kaybı yaratıyor. Oysa damla sulamaya geçilir, toprağın su tutma kapasitesi geliştirecek tarımsal yöntemleri uygularsak, su kullanımı azalır. Geri kalan suyun yüzde 20’si şehirler, yüzde 10’u sanayide kullanılıyor. Sanayideki kullanımı azaltacak bir teşvik sistemi yok. Şehirde de yağmur suyu toplanmadığı gibi su kullanımını azaltmaya yönelik politikalar da mevcut değil. Bu durumda halktan su tasarrufu beklemek, sorumluluğu belediye ve hükümetin üstünden atması anlamına geliyor. Belediyelerin vatandaştan su tasarrufu isterken önce şebekelerdeki su kaybını önlemesi şart. Çünkü Türkiye’de su şebekelerinde yüzde 50’lere varan kayıplar söz konusu. Halk, dere ve ırmakların, enerji üretimi adına yok edilmesine karşı güçlü bir duruş sergiliyor. Su forumlarında insanların ve doğanın su hakkı savunulmalı, halkın sesi dinlenmeli. Yapılması gereken Greenpeace’in Enerji Devrimi Raporu’ndaki yol haritasını hayata geçirmek, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine yönelik gerekli adımları atarak, enerji, su ve gıda güvenliğini garanti altına almaktır.”

DR. UYGAR ÖZESMİ (Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü)

Bir Cevap Yazın