TZD Başkanı İbrahim Yetkin, düzenlediği basın toplantısında, “Yüzde 100 dana eti” diye satılan sucuklarda at, eşek ve kanatlı eti; uzun soyulmuş sosise de kanatlı eti katıldığını iddia etti.
ANKARA – Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, yaptıkları araştırma sonucunda en sık rastlanan ve en güncel 51 hileli gıda üretme yöntemini tespit ettiklerini belirterek, “Yüzde 100 dana eti” diye satılan sucuklarda at, eşek ve kanatlı eti; uzun soyulmuş sosise de kanatlı eti, yabancı doku ve iç organ katıldığını iddia etti.
Yetkin, dernek genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, günümüzde yaklaşık bir milyar insanın açlıkla mücadele ettiğini ancak bu durumun yetersiz gıda üretiminden değil, gıdaya erişimdeki sorunlardan kaynaklandığını ifade etti.
Son yıllarda gıda talebinin arttığına dikkati çeken Yetkin, buna karşın nüfusun önemli bir bölümünün gelir düzeyinin talep ettiği ürünleri almaya yetmediği için “hileli gıda sektörü” adı verilen düşük fiyatla satılan hileli, taklit ve karışık gıdaların üretiminin hızla arttığını savundu.
Yetkin, bu ürünlerin, daha çok “merdivenaltı” tabir edilen işletmeler tarafından üretildiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Türkiye’de 43 bin kayıtlı gıda üreticisi var. Bunun dışında kayıt dışı firmaların sayısının 450-500 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu kadar yaygın bir kayıt dışı sektör karşısında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı denetim birimleri yetersiz kalıyor. Bu durumda, son yıllarda benimsenen teşhir yöntemi de etkili olamıyor, çünkü bu işletmeler bugün burada, yarın başka bir adla başka bir yerde üretime devam ediyor.”
En sık rastlanan yöntemler
Dernek olarak yaptıkları araştırma sonucunda, en sık rastlanan ve en güncel 51 hileli gıda üretme yöntemini tespit ettiklerini belirten Yetkin şunları kaydetti:
“(Yüzde 100 dana eti) diye satılan sucuklarda at, eşek ve kanatlı eti, uzun soyulmuş sosise kanatlı eti, yabancı doku ve iç organ katılıyor. Sucuk salam imalatında kullanılan sarımsak kireç suyuyla soyuluyor. Tereyağına bitkisel yağ, yoğurta bitkisel yağ ve jelatin, yağlı tulum peynirine nişasta, süzme çiçek balına fruktoz, glikoz ve darı şeker pekmezi, hazır kıymaya da sakatat katılıyor. Kıymalı pideye domuz kıyması karıştırılıyor.
Şekerlemelerin içine kaynağı belirsiz jelatin katılırken, küp şekeri kalıp haline getirmek için mumsu maddeler kullanılıyor. Çikolataya hayvan yemi olarak kullanılan soya tozu, leblebi tozu ve fındık zarı, tatlılarda ise antep fıstığı yerine bezelye ve yeşile boyanmış yer fıstığı kullanılıyor. Kuru üzümler kurutulmadan önce mazota bulanarak haşerelere karşı önlem alınıyor. Eski dönerlerin üzerine yeniden et konularak satılıyor. Yağ ve kemik külünden lahmacun yapılıyor.”
“Hileli üretim yapanlar gıda teröristi”
Yetkin, hileli gıda üretmenin “gıda terörü” olduğunu belirterek, bu üretimi yapanları da “gıda teröristi” olarak nitelendirdi.
Vatandaşları açıkta satılan ürünleri almamaları konusunda uyaran Yetkin, tüketicilerin güvendikleri yerlerden alışveriş yapmaları gerektiğini ifade etti.
“Aracı karları yüzde 400’e kadar çıkıyor”
Buğday üretiminin uzun yıllardan bu yana ilk kez 22 milyon tona yaklaştığını belirten Yetkin, “Sebze ve meyve üretimlerinde de artış var. Hayvansal üretim rakamları da son iki yıldır büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısında artış olduğunu gösteriyor. O halde neden bu ürünlerin fiyatları böylesine hızla artıyor? Bu artışın en büyük nedeni, üretici ile tüketici arasına giren aracı kesimlerin kar oranlarındaki anormal büyüklüktür. TZD’nin geçen aylarda gerçekleştirdiği bir araştırma sebze ve meyve sektöründe aracı karlarının yüzde 100’den başlayıp yüzde 300-400’e kadar çıktığını göstermiştir” diye konuştu.
“Ekmekte arz talebin üzerinde”
Türkiye’de fırın sayısı denetlenmediği için ihtiyacın üzerinde ekmek üretildiğini vurgulayan Yetkin, “Türkiye’de bir yılda israf edilen 2,1 milyar ekmeğin, buğday olarak karşılığı 542 bin ton buğday, parasal değeri ise 1,5 milyar liradır. Bu parayla on binlerce konut, 500’ün üzerinde okul ve 500 kilometre yol yapılabilir” dedi.
haber46