Suyun toprağa veriliş şekline “sulama yöntemi” denir.
Sulama yöntemleri iki büyük guruba ayrılır. Bunlar, Yüzey Sulama Yöntemleri ve Basınçlı Sulama yöntemleridir. Yüzey sulama yöntemlerinde su kendi enerjisiyle doğal akışıyla gelir ve tarlalara verilir. Bu metotta insanlar tarafından suyun gelişi için herhangi bir enerji kullanılmaz. Yüzey sulama yöntemlerini uygulamadan önce toprak hazırlığına gerek duyulur ki bu da yöntemlerin bir özelliğidir.
Sulamadan beklenen faydanın sağlanması doğru sulama yönteminin seçilmesine ve toprak-bitki-su ilişkisinin iyi bilinmesine bağlıdır.
Bunun içinde bu dersimizde önce toprak-bitki-su ilişkisine kısaca değinip, daha sonrada Yüzey Sulama Yöntemlerini anlatacağız.
TOPRAK-BİTKİ-SU İLİŞKİLERİ NELERDİR
Sulamanın amacı kuru tarıma göre, daha iyi ürün almaktır. Bu da üreticilerin toprak-bitki-su ilişkilerini iyi bilip, bundan yararlanmalarıyla mümkün olur.
Başarılı bir sulama yapabilmek için şunlar bilinmelidir.
1 . Bitkinin su ihtiyacı
2. Suyu depolayan ve bitkiye sunan toprağın özellikleri
3. Bitkinin ihtiyaç duyduğu zaman kullanabileceği şekilde toprakta depo edilecek miktarda suyun verilmesi
Toprağa ancak depolayacağı kadar su verilmelidir. Bundan fazla su verilirse bitki köklerinin ulaşamayacağı derinliğe sızar ve bitki bu sudan yararlanamaz. Bu nedenle de her sulamada ancak etkili kök derinliğindeki toprağın taşıyacağı kadar su verilmelidir. Etkili kök derinliğine tarla kapasitesinden daha az su verilirse yetersiz sulama söz konusu olur. Bu durum da kökler zayıf düşer bitki bol ve kaliteli ürün verebilmek için gerekli nemi bulamaz.
Bitki kök bölgesindeki toprağın tutabileceğinden daha fazla su verilirse aşırı sulama yapılmış olur. aşırı sulamanın ise bir çok zararı vardır. bunlar şöyle sıralanabilir.
1 . Sulama için harcanan su ve enerji boşa gitmiş olur.
2. Topraktaki bitki besin maddeleri yıkanarak kaybolur.
3. Taban suyu yükselir. Bu da
–a) Çoraklaşmaya
–b) Bitkilerin boğulmasına
–c) Topraktaki yararlı organizmaların yok olmasına neden olur.
4. Boşa harcanan su başka alanlarda da kullanılamayacağı için, toplam ürün miktarı azalır 5. Toprağın yapısı bozulur. Geç tava gelir. Sonuçta da bütün tarımsal işlemler gecikir. 6. Fungul hastalıklar çoğalır.
Aşırı sulamadan kaçınmak için alınacak önlemleri ise aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
1 . Bitkinin su isteği dikkate alınarak sulamaya karar verilmelidir.
2. Toprağın nem durumu, infiltrasyon (sızma) hızı, akış uzunluğu ve sulama suyu debisi (akışı) dikkate alınarak sulama süresi aşılmamalıdır. Bu konuda geniş bilgiler sulama rehberlerinde bulunabilir.
3. Yüzey ve yüzey altı drenajın çalışır durumda tutulması gerekir.
4. Uygun sulama yöntemi seçilmelidir.
5. Suyun ulaştığı derinlik sık sık (T) çubuğuyla kontrol edilmelidir.
YÜZEY SULAMA YÖNTEMLERİ KAÇA AYRILIR ÖZELLİKLERİ NELERDİR
Yüzey sulama yöntemleri başlıca dörde ayrılır. Bunlar;
1. Salma Sulama
2. Uzun Tava
3. Adi Tava
4. Karık
1. SALMA SULAMA YÖNTEMİ
Suyun tarla başı kanallarından tarla üzerinde rasgele yayılmaya bırakılmasıdır. Randımanı en düşük yöntemdir. Bu yöntemle tarlanın her tarafını eşit olarak sulamak mümkün değildir. Arazinin düz fakat karık açma veya sedde yapma gibi herhangi bir sulama hazırlığına imkan olmayan yaşlı arazilerde uygulanmaktadır. Ülkemizde kullanım alanının çok sınırlı olması gerekirken, sulama kültürünün düşük olduğu yörelerde işçilikten kaçınmak için istenmeyen oranlarda kullanılmaktadır.
2. UZUN TAVA YÖNTEMİ
Genellikle sık ekilen hububat, yonca, ot ve benzeri bitkiler için kullanılır. Tesviye edilmiş araziler, birbirine paralel seddelerle ayrılırlar. Tarla başından saptırılan sulama suyu, iki sedde arasına yayılarak suyun arazi sonuna kadar akışı sağlanır. Salma sulamaya göre daha kontrollü bir yöntemdir.
Sulanan arazi şeritlerini birbirinden ayıran seddelerin yüksekliği ve şekli çiftlik makinalarının çalışmasını ve su dağılımını etkilediği için önemlidir. Seddeler uygun yükseklikte yapılmalı ve çiftlik makinalarının geçişini engellememelidir. Uygun yapılmış seddeler üzerinde bitki yetiştirilebileceği için ekilemeyen arazi kaybı nispeten azaltılmış olur.
Seddeler “border disk” denilen çift diskli pulluklarla yapılır. bu işlem sırasında seddelerin iki yanında yüzlek karıklar oluşur. sulama sırasında bu karıklara su akışı alacağından, yeknesak bir su dağılımına engel oluştururlar. Bunun için de bunların uygun tesviye aletleriyle kapatılması gereklidir.
Uzun tavalar yetiştirilecek bitki çeşidine göre “geçici” veya “daimi” olarak yapılırlar. Çoğunlukla yıllık bitkilerin sulanmasında “geçici” tavalar, çok yıllık bitkilerle meyve ağaçlarının sulanmasında ise “daimi” tavalar tercih edilir.
Uzun tava sisteminin uygulanacağı arazi daha önceden yeknesak bir eğimle tesviye edilmelidir. Buna olanak vermeyen arazilerde ise parça parça, kendi aralarında değişik eğimlerde kendi aralarında tesviye edilmeleri uygun olur.Sık aralıklarla yetiştirilen yonca, hububat, ot gibi bitkiler de tava eğimleri en çok % 3, sulu meralarda ise ancak % 6 olmalıdır. Ekonomik bir sulama için arazinin tesviye edilmesi şarttır. En uygun sulama eğimi diğer şartlarda elveriyorsa % 0.1 ile % 1 arasındaki eğimlerdir.
Tavaların uzunluk ve genişliklerini ise; arazinin eğimi, toprak bünyesi, bir defada uygulanacak su derinliği ve her tavaya verilecek su akışı etkilemektedir. Bütün bunların çeşitli şekillerde etkileri nedeniyle tava boyutları da farklı olmaktadır. Örneğin tava uzunlukları 90 ile 400 metre, genişlikleri ise 9 ile 15 metre arasında değişebilir. Genişliklerin tesbitinde çiftlik ve iş makinalarının genişlikleri de dikkate alınmaktadır. Tavalara suyun alınışı; tarlabaşı kanalından sifon, tüp, boru, kapaklı boru veya kapaklı ve kapaksız ağızlıklar vasıtasıyla yapılmaktadır. Tavaya verilen su tava sonuna ortalama 20-30 metre kala tümden kesilerek su akışı % 50 azaltılmış olur. Böylece tava sonundaki yüzey drenaj kanalına su akışı ve tava sonunda göllenme önlenmiş olur.
İmkanlar ölçüsünde sulama eğimi yüksek tutularak, daha yüksek bir sulama debisi (su akışı) kullanarak ve sulama uzunluğunu kısaltarak sulamanın hızlandırılması aynı zamanda suyun yeknesak ve randımanlı kullanımı sağlanabilir.
3. ADİ TAVA (GÖLLENDİRME) SULAMA METODU
Arazi eğiminin düz ve düze yakın olduğu ince bünyeli toprakların sulanmasında uygulanan bir sistemdir. Sık aralıkla yetiştirilen bitkilerin özellikle çeltik ve meyve bahçelerinin sulanmasına çok elverişlidir. Bu yöntemle tuzlu toprakların yıkanması da sağlanabilir.
Bu sistemde dört tarafı seddelerle çevrilmiş tavalara sulama suyu verilerek suyun tavada göllenmesi sağlanır. Seddeler arasında yükseklik farkı 4-6 cm. olmalıdır. Bu fark 15 cm. yi geçmemelidir. Aksi durumda tavada suyun göllendirilebilmesi için seddelerin çok yüksek yapılması gerekebilir.
Tavalar kare, dikdörtgen veya şekilsiz olabilir.
Bu yöntemde seddeler arazinin % 12-15 ini kaplamaktadır. Bu arazi kaybına neden olduğu gibi işçiliğinde artmasına neden olmaktadır. Ayrıca her yıl seddelerin yapımı, bozulması, tekrar yapılması hem işgücü kaybına neden olmakta hemde tesviye ihtiyacı doğurmaktadır. Bunlar sistemin sakıncalı yanlarıdır.
4. KARIK SULAMA METODU
Sulama suyunun, bitki sıraları arasında eğim doğrultusunda açılan karıklara verilerek bitkilerin sulanmasına Karık Sulama metodu denmektedir.
Uygulama şartları
Genellikle bütün sera bitkileri, sebzeler, meyve bahçeleri, bağlar, çilek ve benzeri bitkiler karık metoduyla sulanır. Çok hafif bünyeli topraklar dışında bütün sulanabilir topraklarda bu sistem uygulanabilir. Bu yöntemde de arazinin tesviye edilmesi gereklidir. Diğer yüzey sulama yöntemlerine göre daha kontrollü bir sistemdir.
Karık Sulama Eğimi
Bir karığın tarla başı kanalından itibaren başlangıç noktası ile son noktası arasında yükseklik farkının yüzde ile ifadesine karık sulama eğimi denir. Karık sistemi için en uygun sulama eğimi, toprak bünyesine ve karığa verilecek su akışına göre seçilir. En elverişli sulama eğimi % 0.2 ile % 2 arasındadır. % 2 den fazla eğimler erozyona neden olur. % 3 e kadar eğimli arazilerde karık sistemi uygulamak zorunluluğu var ise karık boyları kısa tutulmalıdır.
Bütün sulama yöntemlerinde eğim arttıkça sulama randımanı düşer. Karık tipleri
Karık tipleri, sulanacak bitki çeşidine ve toprak bünyesine göre;
a) Yüzlek karık
b) Normal Karık
c) Geniş karık olmak üzere üçe ayrılır.
a) Yüzlek Karık: Sıraya ekilen, fakat diğer sıraya ekilen bitkilere göre daha sık ekilen şekerpancarı gibi yüzlek köklü bitkilerin sulanmasında kullanılır.
b) Normal Karık: Orta ve derin köklü bütün bitkilerde kullanılır. Ayçiçeği, mısır, çilek ve tüm sebzeler bu gruba girer.
c) Geniş Karık: Geniş sıra aralıklarıyla ekilen derin köklü bitkilerin sulanmasında kullanılır. Kabakgiller ve bostan bu grup bitkilerdendir.
Karık aralıkları, sulanan bitkilerin sıra aralıklarına bağlı olarak farklılıklar gösterir. Her bitki için tespit edilen sıralar arası uzaklık aynı zamanda karıklar arası uzaklıktır. Meyve bahçeleri için durum biraz farklıdır. burada ağaç sıra aralıkları geniş olduğundan, bu aralığın genişliğine, meyve ağacının çeşidine ve yaşına göre 2-8 metre arasında karık açılması gerekebilir.
Karık Uzunluklarının belirlenmesinde; toprak bünyesi, sulama eğimi, uygulanacak su derinliği ve sulanacak parselin uzunluğu etkili olur. Bunlar değerlendirilerek karık uzunluğunun en fazla ne kadar olması gerektiği belirlenir. Hafif bünyeli kumsal topraklarda genellikle daha kısa, ağır bünyeli killi topraklarda ise karıklar daha uzun yapılır. Karık yöntemi ile sulamada kontrollü bir sulama yapılabilmesi için karık uzunluğunun iyi belirlenmesi gerekir. Bunun için sulamadan hemen sonra karığın başında, ortalarında ve son kısımlarında nem çubuğu ile suyun hangi derinliğe kadar süzüldüğü kontrol edilir.
Karığın başına daha çok son kısımlarına daha az su ulaşıyorsa, sulama normal olmamaktadır ve karık boyları kısaltılmalıdır. Bunun tersi olur, karığın baş tarafına az son taraflarına daha çok su süzülmüş ise karığın boyu kısa demektir. Uzatılması gerekir. Karık boyunu uzatmaya imkan bulunmadığı durumlarda daha çok, kısaltmaya imkan bulunmadığı durumlarda daha az su vererek durum dengelenmelidir.
Sulama suyunun uygulanmasına gelince, sulama suyu tarla başı kanalından karıklara sifon tüpler, borular veya kapaklı borularla verilir. Karıklara verilen su karık sonuna 20-30 metre kalınca tümden kesilir veya % 50 azaltılır. Böylece karık sonunda yüzey drenaj kanalına gereksiz su akışı önlenmiş olur.
Önceden arazi tesviyesi yapılmamışsa karıklarda yer yer göllenmeler görülür ve su karık sonuna güçlükle akar. bu da sulama randımanının düşmesine neden olur.