Karadeniz Bölgesi’nin en önemli ürünü fındık. Sadece bölge için değil, ülke ekonomisi için de önemli döviz kaynağı. İhracat sezonunun tamamlanmasına bir hafta kala 2012-2013 sezonunda iç fındık ihracatının 300 bin tonu aşması bekleniyor.
TRABZON – Karadeniz’de fındık hasadının telaşı yaşanıyor. Üretici fındığı dalından toplayarak kurutmak üzere yollara döktü. Güneş bir görünüp bir kayboluyor. Arada yağmur bastırıyor. Üretici telaşla fındığını bir an önce kurutarak satmak ve İstanbul, Ankara, İzmir’e dönmek istiyor.
Fındık, bölgenin ve ülkenin en önemli tarım ürünü. Dünya üretiminin yaklaşık yüzde 75’i Karadeniz Bölgesi’nde yapılıyor. Karadeniz Bölgesi’nde yaşayanların en önemli geçim kaynaklarından birisi olan fındıktan her yıl ortalama 1.6 milyar dolar döviz girdisi sağlanıyor.
Ali Nihat Gökyiğit (ANG) Vakfı Başkanı Nihat Gökyiğit’in daveti ile Artvin Macahal’ e giderken Trabzon’a uğradık. Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav, Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Köleoğlu ile buluştuk. Fiskobirlik Yönetim Kurulu Eski Başkanı Salih Erdem ile Fiskobirlik’i ve fındık piyasasını değerlendirdik. Fındık Komisyoncusu Osman Çakmak Ordu’dan kalkıp Trabzon’a geldi. Onunla da piyasanın güncel durumunu konuştuk.
Bütün bu görüşmelerden çıkardığımız genel özet şu: Bu yıl fındıkta rekolte ile ilgili farklı tahminler yapılsa da üretimle ilgili bir sıkıntıdan söz edilebilir. Bir kaç yıl öncesine kadar yılda 100-150 bin ton kabuklu fındık fazlasını devletin bir şekilde alarak piyasayı düzenlemesi gerekiyordu. Kimi yıllar bu fındık depolarda bir kaç yıl bekletilir sonra yağ yapılırdı. Son bir kaç yıldır üretilen fındık ihracata ve iç piyasaya yetmiyor. Nitekim ihracatçılar 1 milyon ton fındığın bile satılabilir olduğunu söylüyor.
Kabuklu fındık 6 lira
Bu sene fındık hasadı hava şartlarına bağlı olarak erken başladı. Hasattan önce 5 lira civarında olan kabuklu fındığın kilosu şu sırlarda 6 lira civarında alıcı buluyor. Gurbetçilerin fındığı pazara indirmesi nedeniyle arzdaki dönemsel yüksekliğe rağmen oluşan bu fiyatın bir iki ay içerisinde 7 liraya hatta 8 liraya kadar çıkacağı tahmin ediliyor.
Bölgede en çok şikayet konusu ise Hükümetin 2009 yılından beri uygulamaya başladığı “Fındık Stratejisi” kapsamındaki alan bazlı destek. Üretim yapsın yapmasın tapusu olan herkese dönüm başına ödenen 150 TL’nin üreticileri fındık bahçelerinden uzaklaştırdığı ifade ediliyor. Bu destekle birlikte fındıkta verim düşüşü yaşandığı görüşündeler. Bu nedenle desteğin alana değil ürüne verilmesini istiyorlar.
Serbest piyasa istikrar getirdi
Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav, fındıkta son 4 yıldır devletin fiyata müdahalesi olmadığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Fiyat 4 yıldır serbest piyasada belirleniyor. Bu süreçte fiyat istikrarlı bir biçimde arttı. Geçmişte fındık 1 dolar-2 dolar olur mu tartışmaları yapılırdı. Şimdi verilen alan bazlı destekle ortalama 4 dolara kadar yükseldi. Üreticinin geliri ciddi olarak arttı. Bu nedenle üretici memnun. Ayrıca devlet fındığa ne fiyat verecek? Fiyata müdahale edilecek mi? diye hep bir tedirginlik vardı. Bu tartışmalar ve endişeler bitti. Fiyat serbest piyasada oluşuyor. Bu sanayiciler için de büyük bir avantaj sağlıyor. Bugün 110 ülkeye fındık ihraç ediliyor. Libya, Tunus gibi ülkeler doğrudan Türkiye’den fındık almaya başladılar. İçerde de tüketim artıyor. Dolayısıyla fındıkta sorunsuz, herkesin memnun olduğu bir dönem yaşanıyor.”
Üretim yetmiyor
İhracatta rekor kırıldığını hatırlatan Mehmet Cirav: “Fındık üretimi arttıkça sorun yaşanıyordu. Ama bugün 600 bin tonluk rekolteler, 750 bin tonluk rekolte yetmez oldu. Bu sene biz 650 bin ton rekolte olur diyoruz. Üretici 500 bin ton diyor. Gelinen noktada 750 bin ton olsa bile hiç bir sorun olmadan pazarlanabilecek. Bu rekolteler 5 yıl önce olsa devlet fındık almak zorunda kalacaktı. Sezonun tamamlanmasına kısa bir süre kaldı. Bugüne kadar 300 bin ton civarında iç fındık ihraç edildi. Bunun karşılığı 600 bin ton kabuklu fındık demek. İç piyasada tüketilen fındığa bakılırsa 750 bin ton fındık Türkiye için sorun olmadan satılabilir demek. Bu tabloya bakıldığında ben geçmişte Toprak Mahsulleri Ofisi’ne fındık aldırmanın yanlış olduğunu söylemiştim. Bunun ülkeye faturası 2 milyar dolar oldu. Umarım bir daha böyle hatalar yapılmaz” diye konuştu.
Alan bazlı destek verimi düşürdü
Alan bazlı desteğin de yanlış bir uygulama olduğunun altına çizen Mehmet Cirav, Borsa olarak bu konuda bir çalışma yaptıklarını ve rapor olarak yetkililere sunacaklarını anlattı. Cirav şunları söyledi: “Alan bazlı yani dönüm başı destek fındıkta verimliliği düşürdü. Çünkü tapusu olana dönüm başına 150 lira destek veriliyor. Üretici nasıl olsa bu desteği alıyorum diyerek fındık bahçesine uğramıyor. Geçmişte dönümüne 200-300 kilo fındık alınırken şimdi bir çok yerde 100 kilonun altına düştü. Bazı yerlerde 60-70 kilo ancak alınıyor. Fındığı bekleyen en büyük tehlike bu dönüm başına destek. Mutlaka bundan vazgeçilerek ürüne, üretene destek verilmeli.”
Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Köleoğlu ise fındık ihracatında rekor kırıldığını belirterek, fındık alanlarının daraltılması bir yana üretimin artırılması gerektiğini söyledi. Köleoğlu, fındık rekoltesinin beklentilerin altında olacağını sözlerine ekledi.
Üretici fındığı emanete bırakmıyor
Fındık piyasasını yakından izleyen ve üreticilerle alıcılar arasında köprü görevi gören Fındık Komisyoncusu Osman Çakmak fındıkta 2009’da uygulamaya konulan stratejinin büyük ölçüde çöktüğünü söyledi. Fındık dikim alanlarının sınırlandırılması bir yana fındık üretiminin artırılması gerektiğini vurgulayan Çakmak şöyle dedi:
“Bu sene rekolte ile ilgili sıkıntı var. Üretim ihracata ve iç piyasaya yetmeyecek. Bu nedenle 6 lira olan fiyatın yükselmesi kaçınılmaz. Bu sene fındığın altın yılı olacak. Geçen yıl üretici fındığını tüccara, sanayiciye emanete bırakıyordu. Bu sene yüzde 75’i fındığını satıyor. Buna rağmen fiyat 6 lira. Bu da arzın azalacağı gelecek aylarda fındık fiyatının yükseleceğini gösteriyor.”
Türkiye fındığına alternatif gösterilen Azerbaycan ve Gürcistan’da 60 bin ton civarında üretim olduğunu ve bunun da Türkiye’nin bir haftalık ihracatı ile eşdeğer olduğuna dikkat çeken Çakmak, alan bazlı destekle ilgili bir düzenlemenin şart olduğunu, tapu üzerinden verilen desteğin verimliliği düşürdüğünü sözlerine ekledi.
Fiskobirlik eski Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem, Fiskobirlik’in piyasadan bilinçli olarak koparıldığını belirterek, yönetimdeki yanlışlıklar nedeniyle kurumun etkisiz hale geldiğini söyledi.
haber46