Amerika’nın bağımsız yayın organlarından Huffington Post’ta yayınlanan bir makale, ABD’deki 18 yaş üstü nüfusun yüzde 54’ünün her gün kahve içtiğini vurgulayarak bunun beyine, cilde ve vücuda birçok faydası olduğunu belirtti. İşte her gün düzenli kahve içmenin 11 ayrı faydası…
2005 yılında yapılan bir araştırmaya göre; diğer hiçbir ürün kahve kadar çok antioksidan sunmuyor. Elbette meyve ve sebzelerde de çok miktarda antioksidan bulunuyor; ama insan vücudu en çok antioksidanı kahveden alıyor.
Seul Ulusal Üniversitesi’nden araştırmacıların fareler üzerinde yaptığı bir deneye göre; az uyku nedeniyle strese giren fareler kahve aromasına maruz kaldıklarında beyinlerinde bu strese bağlı olarak oluşan proteinde de bir değişim yaşanıyor.
Science Daily’de 2012 yılında Dr. Ronald Postuma tarafından kaleme alınan bir çalışmaya göre; kahve içmek Parkinson hastalarının hareketlerini kontrol etmelerinde onlara yardımcı oluyor. Ayrıca kahve içenlerin Parkinson hastalığına yakalanma oranları da daha düşük.
2006 yılında 22 yaş üstü 125 bin kişiyle yapılan bir araştırma, günde en az bir bardak kahve içenlerin karaciğer sirozuna yakalanma ihtimallerinin yüzde 20 daha düşük olduğunu ortaya koydu. Araştırmayı yönetenlerden Arthur L. Klatsky, The Guardian gazetesine verdiği demeçte, kahve tüketiminin özellikle alkol kullananların yakalandığı siroza karşı koruyucu yararları olduğunu vurguladı. Ayrıca araştırmalar, kahvenin alkolle bağlantısı olmayan karaciğer yağlanması gibi rahatsızlıklarını önlemede de yararlı olduğunu ortaya koydu.
National Health Institute tarafından yapılan bir araştırmaya göre, günde dört bardak ya da daha çok kahve içenler, hiç içmeyenlere oranla yüzde 10 oranında daha az depresyona giriyor. Bunun sadece kahvenin içerisinde bulunan kafeinle ilişkili olmadığını da belirtiliyor. Araştırmayı yürütenlerden Dr. Honglei Chen, kahvenin mutluluk vermesinin nedenini, içindeki güvenilir antioksidanlara bağlıyor.
Harvard Halk Sağlığı Okulu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, günde iki ila dört bardak kahve tüketimi, hem erkekler hem de kadınlar için intihar oranını yüzde 50 civarında düşürüyor. Bunun nedeni de kahvenin hafif bir antidepresan olarak da etki gösterip, serotonin, dopamin gibi sinirsel salgıların üretimine yardımcı olması olarak gösteriliyor.
Harvard Tıp Okulu ve Boston’daki Brigham and Women’s Hospital, tam 20 yıllık bir süre boyunca 112 bin 897 erkek ve kadını takip etti ve günde 3 bardak ve üstü kahve içen kadınların, hiç kahve içmeyenlere göre cilt kanserine yakalanma ihtimalinin daha düşük olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.
The New York Times’ın bir haberine göre, bilim insanları ve atletler, atletik performansa başlamadan önce içilen bir bardak kahvenin özellikle uzak koşu ve bisiklet gibi sporlarda performansı olumlu etkilediğini yıllardır biliyorlar. “Kafein kan akışındaki yağ asitlerinin miktarını artırır, Bu da atletlerin kaslarının yağları vücut için yakıt olarak kullanmasına yardımcı olur. Bu vücudun egzersiz süresince kullanılmak üzere ufak miktarlarda karbonhidrat depolamasını sağlar.
The American Chemical Society’nin araştırmasına göre, kahve, Tip 2 diyabet riskini azaltıyor. Araştırmaya göre günde 4 bardak ya da üstü kahve içenlerin, hiç içmeyenlere oranla Tip 2 diyabet gelişim oranlarının yüzde 50 daha düşük olduğu gözlemleniyor. Her eklenen bardakta bu risk yüzde 7 oranında azalıyor.
South Florida Üniversitesi ve Miami Üniversitesi’nden araştırmacıların 65 yaş üstü bir kesimle yaptığı araştırmaya göre, bu yaşlarda kanlarındaki kafein düzeyi daha yüksek olanlar, daha düşük olanlara göre Alzheimer hastalığına 2 ila 4 yıl daha geç yakalanıyor. ” Orta düzey kahve tüketiminin insanları Alzheimer hastalığına karşı tamamen koruyacağını iddia etmiyoruz. Ancak, orta düzey kahve tüketiminin Alzheimer’a yakalanma riskini düşüreceği veya geciktireceği konusunda inancımız tam”.
Kahve sadece daha uyanık olmanıza değil aynı zamanda zekanızın daha keskin olmasına da yardımcı olabilir. CNN’de yayınlanan bir habere göre, kahve zihnimizin daha etkin çalışmasına destek oluyor.
haber46