Rekolte düşüklüğü zeytinyağında tağşişi arttırdı

0
982
Rekolte-dusuklugu-zeytinyaginda-tagsisi-arttirdi

Türkiye’de geçen yıl ihracatında üst üste rekorların kırıldığı zeytinyağında, rekolte düşüklüğü nedeniyle tağşişlerin arttığı bildirildi. Düşen üretim ile birlikte, sahtecilik yöntemleri artarken, geliştirilen son yöntemlerden biri ise kolon sızması.

TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Başkanı Cahit Çetin, yaptığı açıklamada, zeytinyağının bitkisel yağlar içinde katma değeri en yüksek yağ türü olduğuna dikkati çekerek, “Özellikle ürün temininde zorluk çektiğimiz yıllarda sahtecilik de artıyor” dedi.

Zeytinyağında 2013’te 200 bin ton üretim yapıldığını hatırlatan Çetin, “Bu sene yaklaşık 140 bin ton zeytinyağı üretimi oldu. Bu azalma hem zeytinin doğal özelliğinden hem de ağaçların çiçekleme döneminde yağan yağmurdan kaynaklandı” diye konuştu.

Çetin, bu azalmayı “olağanüstü” olarak niteleyerek, her zaman bu şekilde bir azalma olmayacağını söyledi. Rekolte düşüklüğünün ambalajlı zeytinyağı ihracatını etkilemediğini kaydeden Çetin, 2013 yılına göre şişe zeytinyağı ihracatında artış olduğunu belirtti.

“Zeytinyağından KDV alınmasın”

Çetin, rekolte düşüklüğünden kaynaklanan fiyat artışlarının normal olduğunu savunarak, “Ayrıca zeytinyağı üreticilerinin girdi maliyetleri kura bağlı olarak yükseldi. Yağ fiyatların artmasının önüne KDV indirimi ile geçilebilir. En azından, geçici olarak bu tür olağanüstü durumların yaşandığı senelerde yüzde 8’lik KDV zeytinyağından alınmasın. Zeytinyağı, bitkisel yağlar içinde katma değeri en yüksek yağ türü. Özellikle ürün temininde zorluk çektiğimiz yıllarda sahtecilik de artıyor” diye konuştu.

Birlik olarak kendilerine gelen zeytinyağlarını analiz ettiklerini vurgulayan Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Analizlerde asit değerine ve yabancı yağların katılıp katılmadığına bakıyoruz. Laboratuvarımız Uluslararası Zeytin Konseyi’nin (COI) Türkiye’de akredite ettiği 2 laboratuvardan biridir. Bu yüzden hata payı oldukça düşük, zeytinyağına karıştırılan maddelerin tespit edilememesi imkansız. Tağşişlerde genelde fındık yağı, ayçiçek yağı ve diğer bitkisel yağlar kullanılıyor. Bir de son yıllarda ‘kolon sızması’ dediğimiz yeni bir yöntem var. Bu asit değeri yüksek bitkisel yağları incelten bir sistem. Bu şekilde sızma zeytinyağlarına alternatif bir yağ oluşturulmak isteniyor. Son derece sakıncalı yağlar bunlar. Hatta içinde zeytinyağı olmayan ve zeytinyağı diye satılan yağlara bile rastladık. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın aldığı tedbirlerle tağşiş azalsa da en iyi piyasa denetleyicisi, tüketicidir.”

Cahit Çetin, tağşişlerin, tüketicinin damak tadı geliştikçe ortadan kalkacağına inandığını ve bu konuda umutsuz olmadığını ifade etti.

Türkiye’de zeytinyağı tüketiminin yetersiz olduğuna da değinen Çetin, şunları kaydetti:

“Yunanistan’da yıllık kişi başı 25 kilogram zeytinyağı tüketiliyor. Türkiye’de kişi başı zeytinyağı tüketimi çok az. Henüz 2 kilogram seviyesine ulaşıldı, bu en az 5-6 kilogram olmalıdır. Türkiye, zeytinyağı gibi bir potansiyeli olmasına rağmen yılda ortalama 3 milyar dolarlık sıvı yağ ithal ediyor. Bu günahtır, Türk çiftçisi artık kendi öz kaynaklarına ve değerlerine dönmelidir.”

haber46

Bir Cevap Yazın