Alibeyköy Baraj Göleti’nde geçen yıl Temmuz ayında yaşanan kuş ve hayvan ölümlerinin ardından harekete geçen TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi baraj suyunda yaptığı incelemelerini tamamladı. Hazırlanan rapor ile İstanbulluların sağlığının nasıl hiçe sayıldığı gözler önüne serildi.
‘ANORMAL DEĞİL’ DEDİLER
Bunun üzerine bir açıklama yapan İSKİ, göle bırakılan sıvının Kâğıthane’deki tesislerden deşarj edildiğini, bunun anormal bir durum olmadığını savunmuştu. Ancak bir yıl sonra ÇMO’dan Prof. Dr. Beyza Üstün tarafından tamamlanan rapor ile hayvan ölümlerinin Kâğıthane Arıtma Tesisi’nden sıvının döküldüğü yerde yoğunlaştığına dikkat çekildi. İnceleme sırasında ölü hayvanların tespit edildiğinin belirtildiği raporda, suyun kirli olduğu ve bunun canlılar üzerinde zehirlilik etkisi yarattığı kaydedildi. Kirlilik etkisinin, eşik değerini aştığı yerlerde canlıların öldüğünün ifade edildiği raporda, eşik değerinin henüz aşılmadığı yerlerde ise canlılarda sağlık tehdidi oluşturduğu vurgulandı. Kâğıthane Arıtma Tesisi’nin deşarj bölgesinde kokunun daha yoğun olduğu ve siyaha dönmüş dip çamurunun balçık hale geldiğinin belirtiliği raporda, kıyıda da aynı şekilde çamurlaşma olduğu bilgisine yer verildi.
ÖLÜM RİSKİ VAR
Barajdan alınan su ve çamur numunelerinin analiz eden ÇMO, çamurdaki nikel, civa, florür, sülfat gibi parametrelerin etkisiz olmaktan çıktığını da kaydetti. Bu duruma sanayi atık sularının yol açtığının altının çizildiği raporda, su analizinde ise alüminyum konsatrasyonunun doğal sularda olması gerektiği değerden yüksek olduğu bilgisi yer aldı.
Bu çamurdan besi maddesi alan tüm canlılar için hastalık ya da ölüm riski bulunduğu uyarısının yapıldığı raporda, baraj suyunda temin edilen alüminyum ve endüstriyel kimyasal atık değerlerinin giderek artmasıyla bu suya erişen tüm canlılar için kaçınılmaz olduğu vurgulandı. Bu maddelerin Kağıthane Arıtma Tesisinde var olan tekniklerle arıtılamayacağının ifade edildiği raporda, doğrudan şebeke suyu ile kullanıcıya ulaştığı kaydedildi.