Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından Türkiye’deki arı ölümlerinin sebeplerinin belirlenmesi amacıyla yürütülen çalışmada tarım ilaçlarının arılar üzerindeki etkileri incelendi.
Bursa Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (AGAM) ekibi tarafından ülke genelindeki arı ölümlerinin sebeplerinin tespit edilmesi amacıyla yapılan çalışmada, doğru dozlarda kullanılan tarım ilaçlarının arılarda ani ölüme neden olmadığı ancak arının doğal yaşantısını olumsuz etkilediği tespit edildi.
AGAM Müdürü Prof. Dr. İbrahim Çakmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de arı ölümlerinin bazı bölgelerde yüzde 50, bazı bölgelerde ise yüzde 90’a ulaştığını söyledi.
Bu oranın Bursa’da yüzde 80 civarında olduğunu aktaran Çakmak, “Türkiye’nin hemen birçok yerinde, giderek artan arı ölümlerine şahit oluyoruz. Kovan sayılarına baktığımızda arıcılar, ölenlerin yerini doldurmaya çalıştığı için Türkiye’de kovan başına verim de sürekli olarak düşüyor. Bugün sahaya inip baktığınızda bu aslında 10 kilogramlara kadar düşmüş durumda.” dedi.
Çakmak, arı ölümlerinin nedenlerinin tespiti ve çözümü için bir çalışma yürüttüklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Bursa‘da katıldığımız toplantıda karşımıza en büyük neden olarak tarım ilaçları çıkıyor. Türkiye genelinde de en çok gündeme gelen konu tarım ilaçları. Bu kapsamda hem yeni nesil hem de eski nesil ruhsatlı tarım ilaçlarını test ediyoruz. Hatta yaygın kullanılan ve oldukça zehirli olan bir tarım ilacını projeye dahil ettik ve toplu koloni ölümlerinin kısa sürede olmadığını tespit ettik. En hızlı etkilenecek erkek arılar ve semenidir. Özellikle bunlar üzerinde arının genel gelişimine baktık. 3 aydır bu çalışma devam ediyor ve ölen bir koloni olmadı ama biz dozları doğru kullanıyoruz. Dozları haftada 2 defaya kadar çıkardık, arı ilaçları da kullandık. Bunların erkek arılar üzerinde olumsuz etkileri var mı? Evet var ama bu ani arı ölümlerinin nedeni olarak görünmüyor.”
Daha önce de yeni nesil tarım ilaçlarının arılar üzerindeki etkilerini incelediklerini anlatan Çakmak, “Bu ilaçlar, arının sinir sistemini etkileyebiliyor, dolayısıyla arının çiçek tercini değiştirebiliyor ve arılar kovanı bulmakta zorluk çekebiliyor.” dedi.
“Sperm kalitesinde düşüklük”
Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölleme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekeriya Nur da tarım ilaçlarının arı genital sistemi üzerindeki etkilerini değerlendirmek amacıyla erkek arı topladıklarını ve spermlerinin alındığını söyledi.
Yaptıkları incelemede erkek arı sperminde ciddi miktarda azalma tespit ettiklerini anlatan Nur, şöyle devam etti:
“Arının sperm kalitesinde bir düşüklük tespit ettik. Özellikle tarım ilacı alan arılarda bunun çok daha dramatik şekilde kötüleştiği belirlendi. Erkek arı kovanın geleceğinin temsilcisidir. Dolayısıyla erkek arının sağlığının, ananın fertil yaşamı üzerine direkt etkisi var. Ana ömrü boyunca bir defa çiftleşir ve dolayısıyla sperm kesesinde mevcut bulunan spermatozoalar yumurtayı dölleyerek işçi arı yumurtası bırakmasına yol açar. Eğer sperma kalitesi düşükse ya da bulunmuyorsa arı direkt erkek arı yumurtası bırakır ve dolayısıyla koloni söner. Bu bakımdan sağlıklı bir ananın, sağlıklı bir bireyle çiftleşmesi gerekiyor ki fertil yaşam ömrü 5-6 yıla kadar uzasın. Aksi takdirde kısa dönemde yumurtlamadan kesilen ana arı ölecektir.”