Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nesrin Astam Yıldız, tarıma giren yapay unsurların doğal ortamı bozduğunu ve çevre sorunlarına yol açtığını söyledi.
Tarımda artan nüfusun ihtiyacını karşılayabilmek ve birim alandan alınan verimi artırmak için yapay unsur kullanımına ağırlık verildiğini ifade eden Prof. Dr. Yıldız, “Binlerce yıl doğal ortam koşularında, doğayla uyumlu bir biçimde yapılan tarımsal faaliyetler çevreye zarar vermemiş ve çevre sorunlarına neden olmamıştır. Yapay unsurlar, doğal ortamı bozan ve çevre sorunlarını yaratan bir sektör haline gelmiştir. Dünyanın bir çok bölgesinde açlık sorununun çok ciddi bir şekilde insan ölümlerine neden olacağı ve yetersiz beslenme nedeniyle hastalıkların yaygınlaşacağı beklenmesine karşın modern tarım teknikleri sayesinde bu sorun beklendiği kadar gerçekleşmemiştir. ” dedi.
“ÇEVRE SORUNLARI TABİATIN YANLIŞ KULLANIMI SONUCU OLUYOR”
‘İnsanlar tarım kültürüne geçtikten sonra çevreyi doğanın bir parçası olarak görmediler’ diyen Yıldız “Doğayı, kendi gereksinimlerini karşılayacak bir kaynaklar topluluğu olarak gördüler. Bu bakış açısı çevrenin tahribatına davetiye çıkardı. Çevre sorunlarının büyük bir bölümü, tabiatın yanlış ve kötü kullanılması sonucu doğal dengenin bozulması ile ilgilidir. Hayvansal ve bitkisel üretimde yeni teknoloji ve metodlar kullanılarak sağlanan artışlar şüphesiz verimliliği yükseltmiştir. Ancak uygulanan yöntem ve tekniklerle sonsuz ürün artışı sağlamak mümkün değildir. Bu şekilde kantitatif olarak ürün artışı sağlanıyorsa da, bazı problemler de gündeme gelmektedir.” diye konuştu.
NÜFUS ARTIŞI VE TÜKETİM DENGESİZLİĞİ
Tarımsal çevre kirliliğinde en önemli iki etkenin, hızlı nüfus artısı ve tüketim dengesizliği olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yıldız, “Dünyadaki ekosistemlerin bir unsuru olan kimi canlıların özellikle insan sayısının, beklentiden daha fazla artışı ve bunları doyurma gereği, daha fazla üretimi zorunlu kılmaktadır. Buna insanoğlunun doyumsuz tüketim arzusu da eklenince kimilerinin ihtiyacından daha fazla gıdayı aşırı miktarda tüketmeleri, kimilerinin de yetersiz beslenmeleri sonucunu doğurmaktadır. Çünkü bu iki sorun tarıma, üretimi daha da artırma görevini yüklemekte, bu da ekilen bitki ve beslenen hayvanın, doğal üretim yetenekleri zorlanarak daha fazla üretim yapmalarıyla gerçekleşmektedir. Bunu sağlamak için de bitki ve hayvan ıslahı ile üretim kapasiteleri yüksek canlılar seçilmektedir. Bunların yüksek verimliliğini devamlı kılmak içinde gübreleme, dengesiz besleme ve zorlama gibi kimi çevreyi kirletebilen bazı tarımsal yöntemleri uygulama zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu durum sonuçta modern tarımı doğurmuştur. Halen yeryüzünde tarım alanı olarak kullanılan toprakların ancak yüzde 40’ı yani ABD ve Avrupa ülkeleri modern tarımsal yöntemlerle işlenmektedir. Uygulanan sistemlerle kimi zaman mera ve ormanlar tahrip edilmekte, yanlış ve amaç dışı arazi kullanımı ile de her yıl 1 milyon hektara yakın tarım alanı elden çıkmaktadır.” şeklinde konuştu.
haber46