İklim değişikliğinden en çok etkilenen ürünlerden birisi zeytin. İspanya,İtalya,Türkiye başta olmak üzere üretici ülkelerin neredeyse tamamında iklime bağlı olarak üretimde önemli dalgalanmalar yaşanıyor. Bu dalgalanma zeytinyağı üretimine de yansıyor.
Uluslararası Zeytin Konseyi’nin son 5 yıllık verilerine bakıldığında, 2011-2012 sezonunda 3 milyon 321 bin ton olan dünya zeytinyağı üretimi 2012-2013 sezonunda 2 milyon 401 bin tona düştü. Sonraki sezon tekrar 3 milyon tonun üzerine çıkarak 3 milyon 252 bin ton oldu. 2014-2015’te üretim 2 milyon 444 bin tona geriledi. Geçen sezon ise dünya zeytinyağı üretimi 2 milyon 989 bin ton olarak gerçekleşti.
Bu dalgalanmanın temel nedenlerinden birisi iklim değişikliğine bağlı olarak üretici ülkelerde yaşanan kuraklık başta olmak üzere olumsuz hava koşulları olduğu ifade ediliyor.
Benzer bir süreç Türkiye’de de yaşanıyor. Fakat, Türkiye’yi diğer üretici ülkelerden ayıran önemli bir fark var. Son 10 yıllık dönemde Türkiye’de zeytin dikim alanlarında yüzde 25’in üzerinde bir artış oldu. Bu dönemde Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 662 bin hektar olan zeytin alanı 837 bin hektara ulaştı. Ağaç varlığı ise, 100 milyondan 171 milyona çıktı. Ancak,üretim alanındaki ve ağaç sayısındaki artışın üretime aynı oranda yansımadığı gerçeği ile karşı karşıyayız.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin verilerine göre, 2016 -2017 üretim yılında Türkiye’nin zeytin üretimi 1 milyon 535 bin ton olacak. Bu üretimin 432 bin tonu sofralık olarak değerlendirilecek. Kalan 1 milyon 102 bin ton zeytin ise zeytinyağı üretiminde değerlendirilecek. Zeytinyağı üretiminin bu sezon 177 bin 365 ton olması bekleniyor.
Olumsuz hava koşulları ve zeytin sineği ile yeterince mücadele edilmemesi nedeniyle yaşanan olumsuzluklar sonucunda Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin yaptığı bu tahminden bir miktar daha az üretim olabileceği bugünlerde üretim bölgelerinde konuşuluyor.
Geçen yıl devreden ve kimine göre 60 bin,kimine göre 40 bin ton olduğu söylenen stokla birlikte zeytinyağı arzının 200 bin tonun üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor.
Türkiye ile ilgili söylenebilecek bir başka önemli gelişme ise, son 10 yılda zeytinyağında “var yılı”,”yok yılı” periyodunun daralması. Daha önce bir yıl üretim çok yüksek olurken ertesi yıl daha düşük olurdu. Sektörde, üretim çok olduğunda “var yılı”, az olduğunda ise “yok yılı” diye tanımlanırdı. “Var yılı” ile “yok yılı” arasında yüzde 50’ye varan oranda üretim farkı olurdu. Son yıllarda bu oran yüzde 15-20’lere kadar düştü.
Bir başka önemli gelişme ise Türkiye’de son 10 yılda tüketimin yüzde 100 oranında artmış olması. 2000’li yılların başında yıllık ortalama 40 bin ton seviyesinde olan zeytinyağı tüketimi şimdilerde 90 bin ton civarında.
İç piyasada tüketim artarken ihracatta ise ciddi bir düşüş yaşanıyor. Fakat, ihracatta yapısal bir değişim olduğunu da unutmamak gerekiyor. 2000’li yıllara kadar ağırlıklı olarak zeytinyağının yüzde 90’ı dökme olarak ihraç edilirken şimdilerde yüzde 90’ı markalı ve ambalajlı ihraç ediliyor. Bunda devletin verdiği desteğin de önemli rolü var.
İklim değişikliğinin üretime etkileri,verimlilik,kalite,üretim,tüketim ve daha bir çok konu gündemde. Fakat hemen herkesin merak ettiği fiyat. Zeytinin fiyatı ne olacak? Zeytinyağının fiyatı ne olacak? Herkes bunu soruyor.
Sofralık zeytinde dünyanın en büyük üreticisi olan Marmarabirlik, 2016-2017 ürünü için tavan fiyatı 180 dane zeytin için kilogram başına 8 lira 30 kuruş olarak açıkladı. Taban fiyat ise 410 dane için 3 lira olarak belirlendi.Marmarabirlik yağlık zeytin fiyatını ise 2 lira 25 kuruş olarak açıkladı.
Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, zeytinin erken olgunlaşması nedeniyle ürün alımlarına 22 Ekim’den itibaren başladıklarını söyledi. Marmarabirlik’in piyasa koşullarını göz önüne alarak ürün fiyatlarını belirlediğini söyleyen Asa, 2015-2016 ürün alım kampanyasında ince ve orta taneli ürüne yüzde 74 civarında zam yapıldığını, bunun yağlık zeytinin fiyatının 3,10 TL’ye kadar çıkmasından kaynaklandığına dikkat çekti. Bu yıl yağlık zeytin fiyatlarının ortalama 2 TL civarında olduğunu kaydeden Asa,2,25 fiyat açıklayarak üreticimizin yanında olduklarını ifade etti.
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit çetin, fiyat konusunda üretici üzerinde kurulan baskıdan şikayetini dile getirmişti. Görünen o ki, geçen yıl “yüksek” denilen fiyatın düşmesi için bir çaba var. Ancak fiyatın çok fazla düşmeyeceği görülüyor. Bunda da Tariş Zeytin ve Zeytinyağı’nın alacağı tavır önemli rol oynayacak.
Ayvalık Ticaret Odası ve Ayvalık Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği 12.Zeytin Hasat Günleri, “Her Hasat Bir Barış Buluşmasıdır” teması ile 4-6 kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Bizim de konuşmacı olarak katılacağımız “Hasat Günleri”nde zeytin ve zeytinyağı piyasasındaki güncel gelişmeler,sorunlar ve geleceğe ilişkin öngörüler ele alınacak. Bu gelişmeleri de izleyerek sizinle paylaşacağız.
Kaynak: tarimdunyasi